Hata, damlaya damlaya yok olmaktaydı...
Biriktiğimizi hissettiğimiz zamanlarda, tüm herşeyi bir çift göze kurban etmekteydi...
Dokunulduğunda tenine, üçüncü boyutun ötesinde birşeylerin var olduğuna olan inançtaydı...
Yüklediğimiz anlamlara aşık olmanın güzelliğini görememekteydi...
Biz güzeldik...
Bazı şeyler aynıydı...
Biz farklıydık...
Bazı şeyler sabitti...
Biz aittik...
Ne acıdır ki, bazı şeyler sahip...
Her kaybedişlerimizde kaybetmeye olan meyilimiz...
Ne gelmişine ne geçmişine...
Gel biz seninle çay içelim yine...
Sigara çekmecede...
Çakmakla değil, kibritle yak...
Sus ama konuşma...
Olur da yine yalan söylersen...
İnanmaya mecalim yok...
Böyle daha güzelsin...