Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah zaman ahh! Sana kim dedi bu kadar çabuk geç git diye? Zaman su misali derken artık o devir de geride kaldı. An ve an değişiyor insan, zamana ayak uydurmak mümkün mü? Sanki pek değil. Özlüyor insan çok değil bir gün bir hafta bir yıl öncesini. Hız çağında yaşıyor olmak galiba tam da böyle bir durum.
Erik ağacı,çocuklar ve yaşlı kadın
Geçen ay, yaşlı kadın kızgın şekilde feryat ederek bahçedeki erik ağacına asılan çocuklara bağırarak kovalıyordu. İhtiyar kadın iki hafta sonra vefat etti. Bugün yine aynı çocukları erik ağacının dallarını çekiştiriken görüyorum. Ve Epiktetos'un şu ifadesi geliyor aklıma: "Bazı şeyler bize bağlıdır, bazı şeyler ise bize bağlı değildir.Bize bağlı olan şeyler varsayım,dürtü,arzu,kaçınma ve eylemlerimizle belirlenen şeylerdir.Bize bağlı olmayan şeyler ise bedenimiz,mal varlığımız,ünümüz,makamımız ve kısacası eylemimizle belirlenmeyen şeylerdir." Baharda,yemyeşil bir ağacı arzusu,iştahı coşkulu çocuklardan korumaya çalışmak,öfkelenmek,bağırmak yani zaten yaşlılıkta azalan yaşam enerjisini bunun için tüketmeye değer miydi?Ama işte tam da yaşlılık bu ya bu durumun bile farkında olamayacak kadar psikolojik zayıflık hali. Dinç halimizle uğraştığımız üzüldüğünüz saçma haller de bu hikayeden farksız. Her şeyin her an değişebildiğini, zerre kadar şeyleri kendimiz büyütüyoruz,biz yapıyoruz bunu. |e.ç.
Reklam
Okumadan Geçmeyelim Lütfen
Ol diyince olduran, gönülleri imanla dolduran yüce Allah’ın 99 adıyla. Selamün aleyküm:) Öncelikle şu konuya bir açıklık getirelim- Hayatımız çok maratonlu ilerliyor, gün içerisinde sürekli bir uğraş ve hareket halinde olduğumuz için normal olarak, gündemi istemesekte unutuyoruz maalesef.. Şahsen kendi adıma konuşursam; benim Günüm yoğun geçtiği
.... Aşkı savunmak zorundayız 14 Şubat 2008’de Avignon Festivali kapsamında düzenlenen “Düşünce Sahnesi” dizisi için Fransız gazeteci Nicolas Truong ile Fransız düşünür Alan Badiou arasında aşk üstüne kamuya açık bir sohbet gerçekleşti. Modern yüzyılda dört bir yandan tehdit altında olan aşka ilişkin bambaşka bir anlatı inşa eden ve sohbet
.... Çağdaş kadının bağımsızlık korkusu: “Sindrella Kompleksi” Sindirella Kompleksi’ni ilk duyduğumda adı itibarıyla ve kadın meselelerine ilgim olduğundan dikkatimi çekti, biraz araştırdım. İnternette tatmin edici bir kaynağa rastlayamadım. Fakat yazar Colette Dowling’in Sindrella Kompleksi adında bir kitabı olduğunu görünce derhal sipariş
Lacivert gece, kırık bina, Galatasaray, şükrü ve kitaplar
Akşam oluyor, açık balkon kapısından odaya giren soğuk hava kollarıma çarpıyor. Hoşuma gitti bu durum. Sanki soğuk havaya kafa tutmuşum. Esersen es bak üşümüyorum işte. Bu aralar kafa tuttuğum olaylar artıyor. Yaşama inat ediyorum sanki. Hayır böyle yasanilmaz bak böyle de yapabilirim. Kadere karşı gelmek gibi... Ben istedim bunları oysa ki. Ama
Reklam
Sahip olmak ya da olmak 3
Sahip olmak" şeylere, nesnelere ilişkindir ve bunları görüp, tutmak ve de tanımlamak kolaydır. "Olmak" ise, yaşantılara ve bazı içsel süreçlere dayandığı için, dile gelmesi, tanımlanması- zor ve hatta imkânsızdır. Kişilik dediğimiz, dışa vuran yanları- mızı, yani taşıdığımız maskeleri tanımlamak mümkündür. Çün- kü bu, dışlaşmış bir
Sevdiklerimizin değerini bilelim:(
(okumak isteyenler için çok uzun ama duygusal bir metin bırakıyorum buraya -bendenizden-) (Askerden dönen Necmi'nin annesini kaybetmesi üzerine arkadaşına bunu anlatması) Necmi başını büküp olayları tek tek anlatmaya başladı. ‘Valla devrem ne sen sor, ne ben söyleyem. Bizimkiler de bilmez ama benim sonum yakındır. Benim Valideyi hatırlar
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.