İlginç Bir Hikaye Küçük kasabanın birinde bir caminin tam karşısında arazisi olan bir adam,bir genelev inşa etmeye başlamış. İmam ve cemaat buna şiddetle itiraz etmişler. Ancak mal sahibinin kendi arazisi üzerine nasıl bir iş yeri açacağına da yasal olarak karşı çıkamamışlar. Tüm cemaatin tek yapabildiği şey, imamın öncülüğünde bu genelev
208 syf.
8/10 puan verdi
Yalom bu kez tam olarak kendisini bize sunuyor diyebilirim.Onun hastalarına yaklaşma biçimini onlarla nasıl ikili ilişkiler kurduğunu görüyoruz.Terapistin sadece belirli sorular ve kalıplarla yaklaşmasına şiddetle karşı çıkıyor.Hatta terapinin sadece o saatlerde olup sonra bitmesine de karşı.Terapiyi hastası için onun evinde dahi yapmayı göze alabiliyor.Onların dertlerini gerçekten kendisine dert ediniyor.İlerlemiş yaşına rağmen daha gelip terapiyi bırakan hastalarının çoğunu hatırlıyor.Hastası ile o kadar bütünleşiyor ki ücretini yarıya dahi indiriyor hatta e-posta üzerinden ücretsiz görüşmeyi dahi göze alıyor , yeter ki yarım kalmasın.Öyküler adından da anlaşılacağı üzere gündelik her insanın başına gelebilecek olaylardan oluşuyor.Zaten amacı da bunların sıradanlığını bir şekilde hastaya hissettirmeye çalışıyor.Rüyaları sıkça kullanıyor, aynı zamanda hastanın kendisine soru sormasını istiyor onu olabildiğince rahat hissettiriyor.Öykülerin içeriğine girmek istemiyorum gizemi kaybolmasın.Ama zaten kendisi Marcus Aurelius'un: "Hepimizinki günübirlik hayatlar, hatırlayanın hatırlanandan farkı yok.Hepsi geçici.Hem anılar hem de onların nesnesi.Her şeyi unutmuş olacağın günler kapıda , her şeyin seni unutacağı günler yakın.Bil ki çok geçmeden hiç kimse ve hiçbir yerde olacaksın." sözleriyle özetliyor.
Günübirlik Hayatlar
Günübirlik HayatlarIrvin D. Yalom · Pegasus Yayınları · 20158.6k okunma
Reklam
Sabah kahvaltıda, Çay kaşıkların sesi birbirine karışıyorsa, bu mutluluğun sesidir. Ve anneniz karşınızda oturuyorsa, Oturduğunuz yer tam olarak cennettir. -Alıntıdır
Hasan kusursuz bir dinleyiciydi, kendini öyküye tam anlamıyla kaptırır yüzündeki anlam,öyküdeki iniş çıkışlara bağlı olarak sürekli değişirdi.
Açıkçası, Parti'nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. Gerçekliğin en açık biçimde çarpıtılması böylelerine kolayca benimsetilebiliyordu, çünkü kendilerinden istenenin iğrençliğini hiçbir zaman tam olarak kavrayamadıkları gibi, toplumsal olaylarla yeterince ilgilenmedikleri için neler olup bittiğini de göremiyorlardı. Hiçbir şeyi kavrayamadıkları için hiçbir zaman akıllarını kaçırmıyorlardı.
Önce, sömürgeciliğin sömürgeciyi nasıl medeniyetten çıkardığını, kelimenin tam anlamıyla onu nasıl vahşileştirdiğini, alçalttığını, gizli içgüdülerini, açgözlülüğünü, ondaki şiddeti, ondaki ırksal düşmanlığı ve ahlaki zaafiyeti nasıl uyandırdığını incelemeliyiz. Ve her seferinde göstermeliyiz ki; Vietnam'da her kafa kesilişinde, ya da göz
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.