Aiyy bunu ben de yaşadım çocukluk arkadaşım ben üniversitedeyken Mersin'den taşınmıştı başka şehre gitmişti aynısını hissetmistim kalbim buruldu .İzlerken bu bana çok tanıdık geldi dedim Zoz'um bana yaşatmıştı anımsadım.Bu vesileyle kankamın reklamını da yapayım kanalına abone olursanız hem o hem ben çok mesut oluruz🤓
youtu.be/qEbx7BEyck4?fea...
instagram.com/reel/C6B_2WvL8v...
BEYZA ALKOÇ - BUL BENİ
Ben Berfu'lara Aziz Ata meselesini açıklarken gözlerim aynı grubun içinde tanıdık gelen bir yüze daha denk geldi bir anda. Aziz Ata'nın birkaç kişi ötesinde ayakta duran uzun sarı saçlı, bronz tenli güzel kıza takıldı gözlerim. Bu kızı bir yerden hatırladığıma, tanıdığıma.emindim. Ve bir anda birkaç ay öncesine Aziz Ata ile bir araba yolculuğumuza gitti zihnim. Eski bir konuşma canlandı zihnimde
"Pınar," dedi ve ekledi, "Eski sevgilim."
"Övle mi?"
"İki ay oldu ayrılalı. Hala her yerden ona dair bir şeyler çıkıyor ama. İkiay kısa bir süre."
Başımı salladım. Fotoğrafı torpidoya geri koydum ve kapağını kapattım.
"Üzüldüm." diye mırıldandım, "Ne kadar sürdü ki ilişkiniz?"
"Bir yıl kadar. Sonra da beni aldattı."
Bu ruh hâline sevdiklerimiz veya sevdiğimiz şeyler şifa
Yüksek bir enerjiye ve kaliteli bir yaşam anlayışına sahipken -elimdeki tüm imkanları masaya yatırmışım- anlık durmalara bile zamanım yok gibi ama bazen denizin suyunu çekmesi gibi hayattan çekiliyorum. Ve anlık duraksamadan çok, saatlerim bazen günlerim ve bazen de haftalarım gidiyor. Niye isteksizlik ve dinç bir yorgunluk hissediyorum
iniyorum maktul minarelerden
taraçadan, bahçeden
ilk tanıyı bulanların indikleri her yerden
ilk tanıyı bulandıran bir vaşakla birlikte
Adam Phillips kitabında şöyle yazar;
bir şeyi cezalandırma korkusuyla yapmakla, yanlış olduğuna inandığımız için yapmamak arasında büyük bir fark vardır. Yani suçluluk duygusu illaki insanın değer verdiği şeylere dair bir ipucu sunmaz. Sadece insanın neden ve kimden korktuğuna dair iyi bir ipucu sunar. Gözdağından doğan ahlak ahlaksızlıktır.
Ve ekler:
Boğmaya yeltendiğimiz her tür dürtü zihinde kuluçkaya yatar ve bizi zehirler.
Tanıdık geldi mi?
Dostoyevski Suç ve Ceza kitabında şöyle izah eder: Suçluluk hissi yoktur, yalnızca yakalanma korkusu vardır.
gel deyince gelmişsin, git deyince gitmişsin. ilişkiniz onun müsade ettiği kadar olmuş. onun bir lokma sevgisini kazanacağım diye kendine saygını kaybetmişsin. tanıdık geldi mi?