Herkesin izi farklı...
Birilerini tanıdım, birilerini sevdim, Vazgeçilmeyecek kimsenin olmadığını gördüm, Unutulacak kimse de yok, Herkesin izi farklı, herkesin tanıklığı farklı, ilk günkü gibi sevemiyorsun birini; izleri silinmiyor, Tanıdık bir şey gördüğünde gülümsüyorsun sadece, Bazen bir yüz , Bazen bir gülümseme, Bazen bir takıntı, Bazen bir kaldırım,Bazende bir müzik. "Herkesin izi farklı, herkes gömülü ama canlı..."
Bugün ne oldu 2
... - Kusura bakma senin de keyfini kaçırdım.. + Biz niye dostuz? - Elleri tanıdık bildik topraklar aramaz ki yorulduğun da dostluk böyle birşey.. + İnsan sessizleşince sürü gibi önüne düşüncelerini katarak onlara çobanlık ediyor. Farkına bile varmadan dağlar, tepeler, dereler, denizler bile aşıyor.. - Yalnız değilsin ben varım dost... .
Reklam
Bu dünyadan bir Asım Gültekin abi geçti..
Nadirkitapta İslam kategorisini seçip bir sahafın kitaplarını inceliyordum. Karşıma Asım Gültekin abinin kitabı çıktı.Bir tanıdık görmüş gibi göz kırpıyordu. Mekanı cennet olsun. Ruhun şad olsun. Sen ansızın gittin ve dergiler, dergi fuarları, yedihilal, cafcaf,dunyabizim, genç dergi, etimoloji, Müslümanın kültür sanatına dair ne varsa yetim kaldı. Herkesi toplayan cem eden vahdet eden bir abimizdin. İnşallah tüm çabalarının kat kat karşılığını bulduğun bir hüsnü zan içindeyim.
Çok tanıdık geldi...
Bu topraklarda kadınlar Penelope gibi pencere önlerinde beklemek üzere yetiştirilir. Gençlikleri boyunca hayallerindeki gömleği diker ve sonra onu giyecek beyaz atlı prens ararlar. Sonra prens ruh hastası çıkar bu defa da oğulları büyüsün ve kendilerini kurtarsın diye beklerler.
Her şey değişir de şu insan yok mu, insan zor değişir. Kendimiz bile güzel olanı bilir, doğru olanı anlar ama yine de değişmeye direniriz. Ne tuhaf. Kızılırmak'ın aynı kitabında geçer: "Bir şey bulmuştum. Yaşamayı kolaylaştıracak, güzelleştirecek bir şeydi. Unuttum sonra. Yine kendim oldum, kaçınılmaz ve imkânsız kendim." Belki bir
Bazen bir cümle, bir dize umut oluyor insana. Duymak istiyor, sebebi her ne ise, bizi ilgilendirmiyor. Sadece duymak. Nedim Gürsel, "Açıkta demirlemiş birkaç gemi, alabildiğine mavilik. Alabildiğine sevinç ve mutluluk, acı hayatlarımıza, ayrılığımıza inat..." der. Alabildiğine mavilik alabildiğine güzellik sevgili okur. Her şeye rağmen!
Reklam
İsmet Özel
Evet, ilmektir boynumdaki ama ben kimsenin kölesi değilim tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya tarantulaymış benim adım diyecek değilim tam düşecekken tutunduğum tuğlayı kendime rabb bellemiyeceğim razı değilim beni tanımayan tarihe beni sinesine sarmayan tabiattan rıza dilenmeyeceğim. Gittim su çektim en derin kuyudan en hileli
Keman
 KEMAN Derin bir uykudan uyanır gibiydim. Gözlerimi açmadan evvel iyice kendime gelmeyi bekledim. Etrafa bakındım. Bulunduğum yer tanıdık değildi. Neredeydim? Ne olmuştu bana? Bir türlü çözemiyordum. Yattığım yatağın hemen yanı başında bulunan pencere bir koruluğa bakıyordu.  Ama ne ev ne de bu koruluk bana aşinaydı. Karnıma bir sancı girince
Evet, ilmektir boynumdaki ama ben kimsenin kölesi değilim tarantula yazdılar diye göğsümdeki yaftaya tarantulaymış benim adım diyecek değilim tam düşecekken tutunduğum tuğlayı kendime rabb bellemiyeceğim razı değilim beni tanımayan tarihe beni sinesine sarmayan tabiattan rıza dilenmeyeceğim. Gittim su çektim en derin kuyudan en hileli
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.