Ve kendine seçtiği yolda inatla yürür de yürürdü. Bir şeyi dert edip acıyla ve ıstırapla düşüncelere daldığını hiç kimse görmezdi, belli ki bitkin bir yüreğin vicdan azapları kemirmezdi onu, manen acı çekmezdi, zorlu yahut yeni şartlarda asla kendini kaybetmezdi, bu şartlara eski tanıdıklarıymış gibi, adeta burada daha önce yaşamış, tanıdık yerlerden geçiyormuş gibi yaklaşırdı.