Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tanrım da herkese bi vergi vermiş biz neredeydik acaba?
Bursa’da tanıdıklarımdan biri de, kendini anadan doğma sanatçı sayan bir gençti. Koca Bursa’yı düşünün, bize de o koca Bursa’da ancak böyleleriyle tanışmak düşüyormuş. Bana onu hikâyeci diye tanıttılar. Ortaokulu ya bitirmiş, ya bitirmemiş. Aklı kafasından bir karış yukarda. Üçüncü, dördüncü konuşmasında beni beğenmez oldu. Olabilir, dedim. Derken, Türkiye’de ne kadar hikâyeci, romancı, şair varsa, genç olsun, yaşlı olsun, hiçbirini beğenmemeye başladı. – Neler okuyorsunuz? diye sordum. – Ne var ki, ne okuyayım, dedi, zamanımıza yazık... Hiçbiri okumaya değmez ki... Önceleri anlayamadım, işi sıkı tuttum. Olabilir ya, belki de bu gençte iş vardır. Yazdığı hikâye de yok. Her nasılsa, biriki yazısı Bursa dergilerinin birinde çıkmış; çıkınca da, delikanlı kendini dâhi saymış. – Okumadan, çalışmadan hikâye yazılmaz... dedim. Ama o, bikez yazarlığın Tanrı vergisi olduğuna, Tanrının da ona bunu verdiğine inanmış. Okul görmemiş bikaç Amerikalı yazar adı öğrenmiş, onları bana örnek gösterirdi. İşin yoksa, okula gitmemişlerse de, onların hiç durmadan okuduklarını anlatmaya çalış...