Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
2. Tanzimat sonrasından bahsediyor - 10 Temmuz (23 Temmuz)1909
Hatırımda kaldığına göre 10 Temmuzun ikinci senei devriyesi henüz idrak olunmamıştı. Bir gün Şehzadebaşında bir tiyatro binasında mühim bir konferans verileceğini edebiyat öğretmenimizden öğrenmiş ve bu gibi şeylere meraklı birkaç arkadaşımla konferans mahalline gitmiştim. Sahneye iki adam çıktı. Biri Yusuf Akçora Bey idi. Arkadaşını bize takdim
Sayfa 17
143 syf.
8/10 puan verdi
Tanzimat-ı Hayriye Devri. Tarih severlerin, Osmanlı Devleti'nin yıkılış sürecine girdiği dönemi kaleme alan bu eski kitap ilginizi bolca çekebilir. Osmanlı Devleti'nin yıkılış sürecini durdurmak, kaybolan Devlet otoritesini tekrar kazandırmak için Devletin Batılılaşma olarak kabul edilen Tanzimat-ı Hayriye, Gülhane Parkında okunan ferman ile halka tanıtıldığı için,vGülhane Hatt-ı olarak da tanımlanır. Fransız İhtilali ile ülkede artan milliyetçilik fikirlerinin önünü almak, Orta Çağ döneminden kalma Eğitim Sistemini, Orduyu Batılı Devletler ile aynı seviyeye getirmek, kısacası Devletin yeni Çağa ayak uydurmak için kendisini yenilemek istemesini açıkça bu Ferman da belirtir. Bazı Batılı Devletler bu Ferman'a tam destek verirken, bazıları ise direkt olarak karşı çıkması ve bunların nedenleri açıklayıcı ve öğretici şekilde sade bir dil ile kaleme alınmış.
Tanzimat-ı Hayriye Devri
Tanzimat-ı Hayriye DevriEnver Ziya Karal · Cumhuriyet Kitapları · 19997 okunma
Reklam
"Osmanlı Devleti, imparatorluk yapısı bakımından, İngiltere ile Fransa'dan çok Rusya ile Avusturya'ya benziyordu. Onda da türlü milletlere mensup topluluklar vardı."
Sayfa 64 - Cumhuriyet Kitapları
"İngilizler, Doğu'da dinin oynadığı rolün önemini kavramış olduklarından Suriye ve Lübnan'da politika silâhından başka din silâhıyla da Fransa'yı zayıflatmak istediler."
Sayfa 58 - Cumhuriyet Kitapları
"Tanzimatın ilânından sonra da Osmanlı İmparatorluğu'nun türlü eyaletlerinde zaman zaman isyanlar çıktı. Arnavutluk'ta, Girit'te, Bulgaristan'da ve Suriye ve Lübnan'da patlak veren bu isyanlar, fena idare, Tanzimata karşı uyanan tepki, milliyet düşüncesinin yayılması veya yabancı devletlerin tahrikleri gibi esaslıbazı sebeplere dayanmakta idi."
Sayfa 56 - Cumhuriyet Kitapları
"İçinde bulunduğu zayıf ve çaresiz durumda, Boğazlar antlaşması Osmanlı imparatorluğu için de kârlı idi. Osmanlı devlet adamları Rusya'nın İstanbul ve Boğazlar üzerinde himayesini tanımaktan ise, aynı yerler hakkında Avrupa büyük devletlerinin toplu garantisini kabul etmeyi çok daha faydalı buluyorlardı."
Sayfa 55 - Cumhuriyet Kitapları
Reklam
"Büyük Petro'nun bıraktığı farz edilen bir vasiyetnameye dayanan Rusya'nın, İstanbul ve Boğazlar'ı eğemenliğine geçirmek istemesi, yalnız çarların bir politikası olmayıp Rusya'nın genel istilâ siyasetinin doğurduğu bir netice idi."
Sayfa 50 - Cumhuriyet Kitapları
"Şark meselesi, politika terimidir. İlkin 1815'te Viyana Kongresi'nde kullanıldı ve ondan sonra, siyaset adamlarıyla tarihçiler nezdinde kredi kazandı."
Sayfa 48 - Cumhuriyet Kitapları
"Osmanlı imparatorluğu, yedi yıl süren Mısır buhranı neticesinde, bir paşanın isyanını bile bastırmaktan âciz olduğunu gösterdi. Anadolu'nun ve İstanbul'un güvenliğini yabancı devletlerin müdahaleleri ile koruyan imparatorluk, bundan böyle varlığını devam ettirmek için yabancı yardımına başvurmak yolunu tuttu."
Sayfa 47 - Cumhuriyet Kitapları
"Tanzimat, Osmanlı İmparatorluğu'nun Yakınçağlar tarihinde çok önemli yer tutar. Bazı bilginler, bu hareketi Türk cemiyetinin Batı cemiyetlerine yaklaştırılması yolunda bir başlangıç olarak alırlar."
Sayfa 34 - Cumhuriyet Kitapları
Reklam
"Batılılaşma çalışmalarını fena gözle görenler, Müslüman tebaadan, geri düşünceli olanlardır."
Sayfa 25 - Cumhuriyet Kitapları
"Türk gençleri, İslâmlığın taşlaşmış ve kalıplaşmış bilim ve sanat değerlerini de taşıyorlardı."
Sayfa 24 - Cumhuriyet Kitapları
"Büyük memurlar yahut onlar üzerinde söz geçirenler rüşvete o kadar katılmışlardırdı ki, 'Mirî malı deniz, yemeyen domuz' diye bir atalar sözü çıkmıştı."
Sayfa 11 - Cumhuriyet Kitapları
"Osmanlı Devleti, Tanrı hakları sidtemi üzerinde kurulmuştur. Bu sistemde din ve devlet birdi. Devletin haklar kaynağı şeriattır. Devletin haklar teşkilâtı piramidinde en yüksek yargıç Tanrı'dır."
Sayfa 10 - Cumhuriyet Kitapları
"Fransa ve İngiltere Avrupa'da liberal devletler blokunu korkuyorlardı. Avusturya, Prusya ve Rusya ise hâla Tanrı hakları sistemine bağlı idiler. Osmanlı imparatorluğu, esasta liberal bir yapısı olduğu hâlde, şekilde Tanrı hakları sisteminde görünüyordu. Hâlbuki bu sistemin içine giren devletler, Osmanlı imparatorluğu'nun eskiden beri düşmanı bulunuyorlardı."
Sayfa 6 - Cumhuriyet Kitapları
569 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.