...ekonominin tarihi insanlık tarihi kadar eski...
Altın, gümüş rezervleri sınırlı olduğu için, kıtlık bu metallere doğrudan doğruya bir değer veriyordu.
Aşırı ithalat, ülkeden metal para, bir başka deyişle altın ya da gümüş çıkışına neden olacak ve ülkenin fakirleşmesine yol açacak oysa ihracat fazlası bunun tam tersine ülkeye değerli metal girişini ve dolayısıyla zenginliğin artmasını sağlayacaktır.
cari fazla vermenin mantığı
Dış ticaretteki korumacılık yüksek gümrük duvarlarıyla ithalatın kısıtlanmasının yanında çeşitli teşviklerle ihracatın özendirilmesine dayanıyordu.
Güney Kore'nin olanaklarını ülkeyi refaha götürmek için seferber ederek insanlarını zenginliğe taşıdığını buna karşılık Kuzey Kore'nin varlığını savunma harcamalarına yönlendirerek halkını fakir bıraktığını görüyoruz.
Sayfa 167Kitabı okudu
Feodal dönemde ticaret, küçük miktarlarla çalışan küçük tüc carlar tarafından yürütülüyordu. Korsanların yarattığı tehlikeler nedeniyle gemiler silahlandırılmış olarak kervanlar halinde yol alıyordu. Deniz ticaret hacmine göre daha düşük bir ticaret hac mine sahip olan karayoluyla ticaret de soyguncular nedeniyle pek güvenli değildi. Bu nedenle alıcı ile satıcının birbirini bulabilmesi için buluşma yerleri oluşturulmaya başlandı. Pazarlar böyle dog du. Zaman içinde bu pazarlar sabit pazar haline geldi ve krallar da buralarda işlem yapan tüccarlardan, onları koruma ve yer ver me karşılığında pazar vergisi almaya başladılar. Bugün pazarda tezgâh açanların ödediği belediye işgaliye harcı feodal dönemdeki bu uygulamanın devamıdır.
Sayfa 71Kitabı okudu