Aslında bir huzursuzluk, belki de eski kitaplarda yazıldığı gibi vahiy alamamış eski bir peygamber gibi hissediyor olmak, tütünden çıkan dumanın kalbime gelmesi gibi birşey sensizlik, aslına bakarsan bahar gibi birşeydin, gözlerin taze badem ağaçları gibi saçların üzerine yağmur yağmış buğday tarlası gibiydi, prag'da dolaşırken bunları hissediyor olmak ve seni hala özlemek...
İpekten sırmadan tel tel yaratmış.
Telini bir ömre bedel yaratmış.
Sanki vasfi için özel yaratmış.
Dört mevsim bir başka taze saçların.
Mustafa Yıldızdoğan
youtube.com/watch?v=FlBz8RD...
"Evet, bir baharı hak ettim
Hiç kimseye hiçbir şey borçlu değilim."
Gelmişsin, ne zaman gitmiştin ki
Uğurlamadım giden uğurlanır oysa
Öyle öğrettiler küçükken
"Gidene hoşçakal de" dediler
Bir "hoşçakal" diyemedim hoşça kal.
Sen hep "hoşça kal" istemiştim anlamadın
Bu dünya hoşluğunu kirletmesin istedim