"(...) Senin kalbin bu berbat dünya için biraz fazla iyi canım. Güvenebileceğin, dost ve tecrübeli bir kadının öğüdüne ihtiyacın var senin."
Sayfa 181Kitabı okudu
Bedir Gazvesi
Hacc Süresinin 39 ve 40, âyetlerinde şöyle buyruluyordu: "Kendileriyle savaşılanlara, uğradıkları zulüm sebebiyle savas izni verildi. Allah elbette ki onlara yardım etmeye, onları zafere erdirmeye kadirdir. Onlar, sadece "Rabbimiz Allah" dedikleri için haksız yere yurtlarından çıkarılmış kimselerdir..." Abdullah İbn Cahş ilk
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Atatürk, 29 Ocak 1923 Pazartesi günü Uşşakizade Muammer Beyin kızı Lâtife Hanım'la İzmir'de evlenmiştir. Türkiye'de, evlenecek olan kadınla erkeğin, ayni masada karşılıklı oturdukları ilk nikah töreni budur. İzmir'in köklü ve varlıklı ailelerinden Uşşakizade Muammer Bey'in kızı olan Latife Hanım, 1898'de İzmir'de
Sayfa 114 - Güven KitabeviKitabı okudu
286 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 21 days
(Spoiler İnceleme) Karanlıkaltında huzur bulamayıp yeryüzüne gitmeye karar veren Drizzt Do'urden bu yeni topraklarda bambaşka bir hayatın içinde buluyor kendini. Türlü maceralar ve dışlanmalar yaşayan bu Drow'a kapılarını açan karakterlerde oluyor tabi. Her şeyden önce Korucu Montolio'dan (Moshie) bahsetmek istiyorum. Montolio
Göç
GöçR. A. Salvatore · Laika Yayıncılık · 2008781 okunma
BİLANÇO TABLOSU BİR MUHASEBE
Görüşlerimi toparlamaya hazırlanırken, bu bölümde birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Öncelikle, İngilizlerin Hindistan'da yaptıkları her şeyi kötülemek gibi bir niyetim olmadığını söyleyeyim. İnsanoğlunun yaptığı her işte olduğu gibi sömürgeciliğin de olumlu ve olumsuz tarafları vardı. Hindistan'daki bütün İngiliz yetkililer Clive
512 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 6 days
NewYork’un tecrübeli ve emekli dedektifi Augustus Landor WestPoint askeri akademisine yakın bir yerde inzivaya çekilmiştir. Akademi kendisine bir cinayet için yardım çağrısında bulunur. Bir öğrenci asılmış ve kalbi sökülmüş vaziyette bulunmuştur. Okul yönetiminden araştırma için destek isteyen Landor sıra dışı gözlem gücü olan Edgar Allan Poe’yu muhbir olarak seçer. İkili ucu bambaşka yerlere gidecek davalarına başlar… Polisiye türünde tekrar okurum dediğim kitaplardan. Yazar Poe’nun hayat hikayesini ve karakterini iyi çalışmış. Hatta bence hikaye Poe’nun biyografisine göre yazılmış. Kesinlikle sırıtmaması çok ilginç. Yani bu karakteri okusa Poe acaba neler derdi? Ben Hem Landor hem Poe karakterine çok bağlandım. Çok içten çok gerçekçi geldiler, kitap öylece sürüp gitsin isterdim. Özellikle Landor’un Poe’ya adım adım ısınması aralarında ast üst ilişkisinin kaybolması dost olmaları… bu satırları yazarken bile gözümde canlandı. Maalesef filmi çekildiği için geri planda kalacak yeni baskı yapar mı bilemiyorum. Ama edinebilirseniz kesinlikle değecek bir kitap.
Solgun Mavi Gözler
Solgun Mavi GözlerLouis Bayard · Koridor Yayıncılık · 202313 okunma
Reklam
Tabiatları birbirine yakın olmak şartıyla tecrübeli bir ihtiyar için genç bir kadın kadar kim dost olabilirdi? Genç gelin zamanla Molla Beyin biricik arkadaşı oldu. Bu, ilk önceleri kendine de biraz garip geliyordu. Fakat düşündükçe bunu tabiî bulmaya başladı. Bilgi, tecrübe, hikmet, bütün ömrünce peşinde koştuğu şeylerin hiçbiri, hattâ her çeşit çehresiyle aşk ona şimdi çok donuk görünüyordu. Atiye'nin, ince kaşlarını kaldırarak, yüzünün mânasını her an değiştire değiştire, sırasına göre küçük kahkahalarla veya dikkatlerle anlattığı havadisleri, mânasız dedikoduları dinlerken kendisini çok ehemmiyetli bir şeyin karşısında, âdeta hakikatlerin hakikatini yakalamak üzereymiş gibi sanırdı. Gerçekte ise, sadece bir güzelliğin, genç bir vücuttan, insan tecrübesiyle henüz yıpranmamış bir zekâdan taşan bir yığın esrarın karşısında olduğunu biliyordu. Gene biliyordu ki her ömrü kemiren bir yığın ihtiras, erişmek, ele geçirmek kaygıları hayatı boyunca bu saadeti kendisinden gizlemişti. Şimdi ise bütün defter dürülmüş, hesaplar kapanmıştı. Ne kadar kuvvetli olursa olsun, ufukta kendisini çekecek hiçbir serap, hiçbir aldatıcı ışık yoktu. Bir adım atar atmaz kendisini yutacağını bildiği bir karanlığın eşiğinde, duvarları dış dünyaya kapalı bir bahçede bir akşam gülünü koklar gibi yaşıyordu. Kendisine bu lezzetleri veren mahlûk, din kitaplarının insanoğluna bir nevi tuzak gibi gösterdiği, hayat mücadelesinin ileriye bakan her göze tehlikeli bir engel gibi işaret ettiği mahlûktu.
448 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Bir “aşk romanı”ndan çok daha fazlası*…
1970 yılında neşredilen
Ak Liman
Ak Liman
novellasının devamı niteliğindeki
Beş Katlı Evin Altıncı Katı
Beş Katlı Evin Altıncı Katı
1974-1978 yılları arasında kaleme alınmış, 1981 yılında ise ilk kez Yazıçı Yayınları tarafından yayımlanmıştır. Türkiye’de ise ilk baskısı Kültür Bakanlığı tarafından 1994 yılında
dibe vurdukça mantık değişir. hikayeye göre akıl hastanesinde işkence görmüş orada iyi olduğu halde kalmış sonra savaşa girmiş adam varmış ilaçlardan hiç memnum olmadığı halde herkesin işkence ettiğini bildiği ama tedavi ettiği de bilindiği bu ilaçlara karşı içten bir çaresizliği varmış. ülkesindeki doktorlara karşı bir nefreti varmış , çok önemsediği o aktif cinsel yaşama girmek için zaten herkes bilir bu tür ilaçlar ya cinsellik için ya da mutlu olmak için bırakılır kafayı susturmak için içilir . ve ilaçları bırakmış sonra anlamış ki ilaçla da ilaçsız da yaşayamıyormuş dönemindeki zeki insanlar tıpçılar aptallığı deliliği çözemiyor hastaneler sevgi veremiyormuş tek rahat olduğu bir yer varmış ölümsüz olmayan ailesi , düşünceleri imiş . nefret ettiği o yağları eskimiş hep aynı kalan sistemde yer alamıyormuş dost edinemiyor aşağılanıyormuş işlerde . dünyanın en kötü iki hezeyanına sahipmiş ama bunlar sadece onun hikayesini hem güçlendirir hem zayıflatır çünkü bu hezeyanlar onun kişiliğini zayıflatırmış. ama zaten siz çok akıllı olduğunuz için bu hezeyanlara değer vermez kahramanımın acılarını paylaşmazsınız . ama yine de genelleme yapacak kadar olgun tecrübeli değilim . sadece doktorları pek sevmiyorum ve tedavilerini. akıllarıyla paylaştıkları ahlaklarını sevmiyorum sağlık personellerinin hastalara davranışlarından hoşnut değilim aslında genel olarak insanların birbirlerine çekingenlik verecek kadar güvensiz oluşlarından da . bu kalemden çıkan her şey reklamsız olduğu için saygı duyuyorum .
Politik Yorumlar
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
Reklam
_Edebini kaybeden kimse, kötülükten zevk alır. _Düşünmek, ruhun kendi kendine konuşmasıdır. _Adaletli olmak herkese eşit davranmak değildir, herkesin durumuna, konumuna göre davranmaktır. _Arzular ve duygular arabayı çeken iki at, akılsa onları yönlendiren arabacı olmalıdır. _Müziğin insanı götüreceği yer güzellik sevgisidir. _Görünen değişiyor,
_Medeni dünyamız, şövalyelerle, askerlerle, avukatlarla, rahiplerle, filozoflarla ve daha bilmediğim başkalarıyla karşılaştığınız büyük bir maskeli balodan başka nedir ki? Fakat göründükleri kişiler değillerdir bunlar; sadece birer maske ve kural olarak da onun arkasında daima servet avcılarıyla karşılaşırsınız. Örneğin birisi hukuk maskesini
102 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.