Fewkoombey
(...)
Öğleden sonra, bir koltuk meyhanesinin önünde, birkaç gün önce
gördüğü dilencilerden biriyle tanıştı. Bugün daha dostçaydı.
Genç bir adamdı bu; hiç de kötü görünmüyordu.
Fewkoombey’yi kolundan çekti, birlikte yürüdüler.
“Seni pis köpek seni,” diye başladı söze ama dostça ve sakin konuşuyordu:
“Numaranı göster!”
“Ne numarası?” diye
Sayfa 7 - İletişim Yayınevi - ÇEVİREN: Sevgi Soysal - DreigroschenromanKitabı okuyacak
Diyelim ki bir ameliyata gireceksiniz...Doktorun, akrabanız yada en iyi dostunuz olmasını mı istersiniz yoksa en iyi fakülteden diploma almış, tecrübeli biri olmasını mı?Teklif edilen yeni anayasaya göre, devletin tüm kritik pozisyonlarına (sağlık da dahil) ''en iyi dost'' atanabilir!
Sayfa 58 - Palme YayınlarıKitabı okudu
Tecrübeli Dost
Acaba bizim garplılaşmaya mı, yoksa oluş ve yükseliş devirlerimizin zihnî ve ruhî dinamizmini dış tabiat bilgileriyle takviye edip milli bir kalıp içinde ihya etmeye mi ihtiyacımız vardı?
Sayfa 11 - Kubbealtı NeşriyâtıKitabı okudu
EĞİL Kİ YÜCEL -Ubeydullah Arslan-
Ne diyordu tecrübeli alim Şeyh Dr. Ali Tantâvî r.h: “Kim Allah için eğilirse, Allah da onu yüceltir.” Ey Dost! Ne dersin, bu sözde insan olarak yücelmenin, kendimizi bulmanın, nefsimizi temizlemenin, günaha karşı durmanın, hayata karşı net bakışın, yeryüzünde asaleti yakalamanın, güneşi avucumuza almanın, dünyanın yüzüne bir sille kondurmanın, Kuran’a göz kırpmanın, izzetin bereketli boynuna sarılmanın, sadece Rahmanın huzurunda eğilmenin, kulluğun temiz yüzünün, kıbleye doğru kutsal bir eyleme girmenin, manevi denizlere doğru yelken almanın ve ahiret sınavında başarılı olmanın sırrı yok mu? Bu söz, Tevhidle, imanla, ibadetle, duayla bizi inşa etmiyor mu? Saklı cennetin yolunu göstermiyor mu? Kulluğun farziyetini hatırlatmıyor mu? Eğilmeden yücelmenin güçleşeceğini öğretmiyor mu? Eğil ki yücel ey dost. Sırrı yakala.
Bir hikaye
KARACAOĞLAN’IN DÜNYAYA GELİP DE BAŞINA HAL GELDİĞİ YER
Bir memlekette iki kardeş vardı. Bu iki kardeşin hiç evladı yoktu. Halleri müsait idi. Bir gün o iki kardeş birbirine dediler ki:
— Bizim evladımız yok. Cenabı Allah’a yalvarsak da bize evlat verme’ m’ola? dediler. “Yarabbi, bize birer evlat ver,” dediler. “Zenginlik verme evlat ver. Sonra
Tabiatları birbirine yakın olmak şartıyla tecrübeli bir ihtiyar için genç bir kadın kadar kim dost olabilirdi ?
Sayfa 65Kitabı okudu
Biz, bütün bu vasiflariyle asrin, devrin gidişini kavramış, tecrübeli, itidal ve basiret sahibi, uysal hareket adamından iğreniyoruz. Bunlar, iyi veya kötü, her mefkûre mümessilleri arasına karışırlar. Her devre, her kuvvete uymasını bilirler ve asıl içimizde
oldukları zaman tehlikelidirler. Çünkü bunlar, her zaman düşman çehresiyle karşımıza çıkmazlar. Dost diye aramızda yaşarlar. Hareket adamı, uysal adam, kurnazlıkla bizdeki kuvveti ele geçirmek için bizi içimizden kazanır ve içimizden çürütür. Bizi en küçük hareketi ile aldatan, bizde görmek istemediği hareketleri kendinde gördüğümüz insana, hareketlerini dostlukla ve zekânın parlattiğı cümlelerle bizden gizlemek isteyen adama şüphe ile, emniyetsizlikle bakalım. Siyaset yapan, bizi ve başkalarını da idare
eden adam, ne kadar dost görünürse de, bilelim ki bize o kadar yakın duran düşmandır. Dostlarımız içinde bir çokları sahtekâr hareket adamının vasıflarını kendilerinde taşıyorlar. Biz, onları hislerimiz ve sempatilerimiz arasında bugün affederiz. Lâkin her
affediş, bir kanaat ve müthiş bir belå getirecektir.
Sayfa 196Kitabı okudu
