Kendimle ne yapacağımı bilememenin çaresizliği o denli büyük ki, her ne kadar hiç anlayamasam veya tanımlayamasam da görünen bu tek yeni yola tutunmaya çalışıyorum.
Belki de ilk defa kendime bakıyorum, kendimi anlamaya çalışıyorum. Hep başkalarını anlamaya çalıştım ben. Onları anlayıp, onlara göre şekil almaya çalıştım. O daha kolaymış. Kendimi anlamak… Kendim dediğim ne? İşte onu bilemiyorum.
Eksiktim ben. Bir şeyler yoktu bende, ama ne? Olmayan her ne ise tam kalbimin orta yerinde, orada bir oyuk oluşturmuştu sanki. Bozuktum. Defoluydum. Üstelik utanç veren ve korkutan bir bozukluktu bu.