Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Cahiliye ??
"Yoksa istedikleri, cahiliye düzeni midir? Kesin inançlılara göre Allah'ın düzeninden, Allah'ın verdiği hükümden daha iyisi düşünülebilir mi hiç?" //Maide,50 Cahiliyenin anlamı bu ayette belirgin bir biçimde ortaya konuluyor. Cahiliye -Allah'ın belirttiği, Kur'an da ifade edildiği üzere- insanların insanlar için hüküm belirlemesi, insanın insana köle kılınması, Allah'a kulluğun bırakılması, Allah'ın ilahlığının reddedilmesi ve de buna karşılık, kimi insanların ilah kabul edilmesi ve -Allah'a değil- onlara tapılmasıdır. •Seyyid Kutub•
Cahiliyenin tarihsel bir süreçten ibaret olmadığını görüyoruz. Cahiliye, bir olgudur. Geçmişte yaşanmış olan bu olguyla, bugün de yarın da yine karşılaşılacaktır. Cahiliyenin niteliği, İslam'la çelişme, İslam'a karşı olmadır.
Reklam
Ya İslam, ya cahiliye! Ya İman, ya küfür. Ya Allah'ın hükmü ya cahiliye düzeni !! ~Seyyid Kutub
Rabbimiz Nisa suresinde kendi hükümleri dışında hükümlere sahip olanları açıkça tağut diye isimlendirmiştir: "Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister." ••Nisa,60 Tağut, Allah'a karşı haddini aşan her varlıktır.
TAĞUT NEDİR ?
İbni Kayyım (r.h) şöyle der: "Tağut; kulun haddini aşarak ibadet ettiği, tabi olduğu, itaat ettiği her şeydir. 'Her kavmin tağutu, Allah ve Rasûlü'nü bırakarak, muhakeme olmak istedikleri, Allah'tan başkasına ibadet ettikleri, Allah'tan bir delil olmaksızın izinden gittikleri, Allah'a itaat etmeleri gereken yerde itaat ettikleri şeydir. İşte bunlar dünyanın tağutlarıdır. Onları ve onlarla birlikte insanların durumunu düşündüğün zaman, çoğunun Allah'a ibadetten uzak ve tağutlara ibadet etmekte olduklarını, Peygamber'e itaatten uzak, tağut ve izleyicilerine itaat ettiklerini görürsün." İlamu'l Muvakkiin, 1/40
Maide 44,45 ve 47.ayetler
"...Allah'ın indirdikleriyle hükmetmeyenler kafirlerin/zalimlerin/fasıkların ta kendileridirler."
Reklam
İslam ümmetinin vazifesi, yeryüzünde var olan tağutları itikadi anlamda reddetmek, ameli anlamda onlardan uzak durmak ve onlara başkaldırıp yeryüzünden izale edilmeleri için çaba göstermektir.
Müslüman bir kimsenin eşya hakkında iyi ya da kötü, doğru ya da yanlış şeklinde bir hüküm vermesi için tek bir ölçü vardır ki o da Kur'an ve Sünnet'tir.
Kimin elinde güç varsa...
Zira böyle memleketlerde asıl olarak güç, sermaye sahiplerinin elindedir. Her seçim döneminde partiler bu sermaye sahiplerine ve medya patronlarına yakın olmak zorundadırlar. Özellikle medya gücünü arkasına alamayan bir partinin seçim kazanması, pek mümkün görünmemektedir. Zira halkı yönlendiren bu noktada medya olmaktadır.
Reklam
Demokrasilerde İdarecilerin Parlamento Önünde Sorumlu Oldukları Yalandır!
Özellikle içinde yaşadığımız Türkiye'de parlamento karşısında bugüne kadar sorumlu olup hesap veren bir milletvekilinin varlığına şahit olmak neredeyse mümkün değildir. Diğer taraftan parlamenterler oldukça güçlü bir dokunulmazlığa sahiptirler. Bu dokunulmazlık zırhı içinde idareciler her türlü suçu göz göre göre işlerler. Halkın malını ve mümkünü sorgusuz sualsiz harcarlar. Ya da kendilerine destek veren sermaye sahiplerine ve medya patronlarına peşkeş çekerler. Birçok suç dosyaları olmasına rağmen hiçbir kurul onlara hesap soramaz. Tabii ki bu suç dosyaları içinde demokrasiye ihanet yok ise...
250 syf.
10/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Çok çok beğendiğim Hakimiyet üzerine yazılmış en iyi dergi+kitap.. Birçok meseleyi bir dergide toplamışlar, bir o kadar da yazarı :) Kesinlikle okunmalı! Önyargılı davranmayın inşaAllah. Rabbim okuyacaklara faydalı kılsın,hidayet nasip etsin. "Kesin inançlılara göre Allah'ın düzeninden, Allah'ın verdiği hükümden daha iyisi düşünülebilir mi
Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015)
Tevhid Dergisi - Özel Sayı: Hakimiyet (Haziran 2015)Tevhid Dergisi · Tevhid Kitabevi · 201520 okunma
Demokrasi, içi boş bir yalandır. Demokrasinin içi, iktidarı elinde bulunduran güçler tarafından kendi arzularınca doldurulmaktadır. Demokrasi, yönetimi elinde bulunduran egemenlerin keyfî arzularından başka hiçbir şey değildir.
İşte sana örnek Filistin, Afganistan, Irak, Asya, Latin Amerika ve Afrika... Bu memleketleri sömüren, gelirlerini yiyen, servetlerini yağmalayan, çocuklarını öldüren, ırz ve namuslarına el uzatanlar kimlerdir? Tüm bunlar, onların suratlarına çarpılacak en iyi örneklerdendir. Amerika, İngiltere, Fransa gibi sömürgeci demokratik devletlerin utanmaz bir şekilde demokratik değerlerden, insan haklarından bahsederek laf ebeliği yapmaları ne kadar komik ve tiksindirici bir şeydir. Bu sözde değerlerden bahsederlerken, insanî ve ahlaki değerleri ayaklar altına alanlar bunlar değil midir?
38 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.