Doğa boşluğu sevmez. Her yenilik, kendisi dışındaki her "şey"leri yerinden etmekle mükelleftir. Modern hayatın getirdiği teknik, konfor ve makineleşme, beraberinde duygusuzluğu, köksüzlüğü ve yozlaşmayı da getirir. Modern insan kendisi dışındaki her şeye fayda ve çıkar elde etmek için bakar. Modern insan tüketir, sömürür ve işine yaramaz hale gelince de vazgeçer, bırakır. Modern hayatın içinde köksüz kalmayan ve yozlaşmaya direnen insanlar da vardır ki ne atından vazgeçer ne davasından. Bir öykü, neredeyse Türklükle bağdaşmış olan at motifi üzerinden usul usul anlatılıyor. Bazen atın gözünden bir âşka tanık oluyoruz bazen gençlik ve ihtiyarlık olgusuna bazen de Sovyet rejiminin dikte ettiği mantıksız ve acımasız politikalarına. Gülsarı ile birlikte koşar, ağlar, güler, düşer ve yükselir ve düşersiniz. Gülsarı, Cengiz Aytmatov'un benzersiz dili, imkansız bir âşk ve siyasi eleştiri. Soluksuz okunacak ve gözlerinizi yer yer şelaleye çevirecek bir anlatı.
