Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Toplum, sanatçılardan esin ateşi ister; halkın zevki ve sanat coşkusu için dolup taşan bu ateş, eninde sonunda elbette kendilerini yakıp kavuracaktır. O zaman onlara acınır, başlarına gelen yıkımları, belaları haber aldıktan sonra akşam yuvasına dönen iyi bir kentsoylu, temiz yürekli, uysal karısına: - Biliyor musun, der, o güzel sesli kız yok mu, üzüntüden öldü. O güzel şeyler söyleyen ünlü şair de kendi canına kıydı. İkisine de yazık oldu kadınım...Bütün bu insanların sonları kötü oluyor. Mutlu olanlar, yine bizim gibi sıradan insanlar..."
"Yontu sanatından sanırım az çok anlayan bir genç, bir mezarın üzerine yaptırılmış olan mermer bir yontuya aşık olmuş. Bu yüzden çıldırmış ve zavallı deli, lahdin içinde bu güzel kadından ne kaldığını görmek için bir gün taşı kaldırmış.Budala!Bir de ne görsün..ne görmesi gerekiyorsa onu..Bir mumya!O zaman aklı başına gelmiş ve iskeleti kucaklayıp öperek "Seni böyle daha çok seviyorum" demiş. "Hiç olmazsa sen yaşamış olan bir şeysin; oysa ben hiçbir zaman bilinci olmayan bir taş parçasına gönül vermiştim." Therese: -Anlamıyorum, dedi. Laurent: -Ben de, diye yanıt verdi; ama belki de aşkta yontu, insanın kafasında canlandırdığı; mumya da, yüreğinde bulduğudur."
Sayfa 123Kitabı okudu
Reklam
Bir gün gelir, Rubens ya da Tiziano olursam, isteğinizi belki yerine getiririm; çünkü o zaman hem şair ve yaratıcı kalmayı, hem de güçlü ve görkemli gerçeği güçlük çekmeden ve korkusuzca kavrayabilirim.
Evet sizin bir yüreğiniz var; çünkü yüreğinizin boşluğundan acı duyuyorsunuz.
Hiçbir yerinde sevmek sözcüğü yazılı olmadıktan sonra, hücremin duvarlarına şaşırtıcı resimler karalamışım neye yarar?
Reklam
Otuz yaşına vardığınızda, her şeyi istemiş olduğunuz halde hiçbir şeye bağlanmamış olmanız söz konusu olabilir mi?
Yalnızca karşıtlıklarla yoğrulmuş bir insandı; o, anlatılmadan tanımlanamaz, çünkü kimi insanlar mantıklı bir çözümlemeye elverişli değillerdir.
Mutlu olma hakkını yitirmiş olabilirdi, ama ağırbaşlılığını ve onurunu korumak elindeydi.
Reklam
Ve, ona acı vermeyeceğinizden emin değilseniz, bu akşam ona gideceğinize şakağınıza bir kurşun sıkıverin.
Damla damla verilen su, susuzluğu büsbütün arttırır.
Biliyor musun, der, o güzel sesli kız yok mu, üzüntüden öldü. O güzel şeyler söyleyen ünlü şair de kendi canına kıydı. İkisine de yazık oldu kadınım... Bütün bu insanların sonları kötü oluyor. Mutlu olanlar, yine bizim gibi sıradan insanlar...
Ama yazgının tokadını yiyen önemsizler, yalnızca deliler ve açgözlüler olmadığına göre, insan kendi payına düşeni seçmekte özgür değildir.
En korkunç günahların pençesine de düşmüş olsanız, sizi bir an olsun sevmekten ve beğenmekten geri kalmayacağım. Çünkü siz, ancak sevdiği zaman günah işleyecek kadınlardansanız.
84 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.