Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Barbaros Kaan Yavuz

Pişmanlık Nefsin İlacıdır
Bir hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz'den [sallallahu aleyhi vesellem] şöyle rivayet edilmiştir: "İnsanların her bir eklemi için her gün bir sadaka gerekir. İki kişi arasında adaletle hükmetmen sadakadır. Bineğine binmek isteyene yardım ederek bindirmen yahut yükünü bineğine yüklemen sadakadır. Güzel söz sadakadır. Namaz için mescide giderken attığın her adım bir sadakadır. Gelip geçenlere eziyet veren şeyleri yoldan gidermen de sadakadır. "
Sayfa 83 - SemerkandKitabı okudu
Reklam
Nefis ve Akl-ı Selim
Odada bulunan insan, üşüdüğü halde kapıyıi pencereyi açar mı? Kış ortasında üşüdüğü halde uluorta dolaşır mi? Bunu yapmak akıllı bir insanın özelliği mi? Peki, cenneti arzulayan bir insan, aklıyla ve yapmış olduklarıyla bedenin âzalarını kullanarak ellerini, kollarını, kulaklarını, gözlerini vb. şehvete, gazaba ve nefsin arzularına açması da aklıselim olduğunu mu gösterir?
Sayfa 33 - SEMERKANDKitabı okudu
Nefis ve Akl-ı Selim
İmam Gazâlî hazretleri şöyle buyurmuştur: "Kalbi selim olmayan akıl,ya ifrat veya tefrit noktasındadır."
Sayfa 33 - SemerkandKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yola girdiği anda candan vazgeçmeyenin âşıklık davası yalandır.
Sayfa 160 - Sayfa6Kitabı okudu
Sıkıntılardan kurtulmanin tek yolu Sevgiliyi hatirlamaktı.
Sayfa 37 - Sayfa6Kitabı okudu
Reklam
Sevgiliye köle olmak, ömrü ziyandan kurtarır.
Sayfa 31 - Sayfa6Kitabı okudu
İnsanı Sevgilinin yolundan alıkoyan, arzu ve istekleridir.Bu isteklerin bağlarından kurtulmak, dağları aşmaktan daha zordur.
Sayfa 22 - Sayfa6Kitabı okudu
Sadakat
söz söyleyiciler ve ilenç kayıncılar bilmeli korkusu yoktur şehri yakılmışların dehlizlerin ve cellatların kavli yoktur herkes sadakat arar bu yüzden kendi musasına
Sayfa 16 - PaltoKitabı okudu
İlmi
Ahmed Haznevi [kuddise sırruhû] odasında bulunduğu sürece gece gündüz kitap okumakla meşgul olurdu. Zaruri bir ihtiyacı olmadıkça elinden kitabı bırakmazdı. Hatta çoğu kere ramazan ayında iftardan sonra akşam namazı kılana kadar kitap okurdu. Tasavvufa olan ilgisinden dolayı en çok okuduğu kitaplar tasavvuf kitaplarıydı.
Sayfa 74 - SemerkandKitabı okudu
Edep
23. Rasûlullah (Sallallahü Aleyhi ve sellem)davranışları ve tevazusu sebebi ile her insanda Rasûlullah (Sallallahü Aleyhi ve sellem) en çok beni seviyor izlenimi uyandırmıştı. Ahlakımızı bu niyetle O'na benzetmek sünnettir(Siretin Nebi)
Sayfa 13 - KubbeKitabı okuyor
Reklam
Otorite
otoriteye bağlılık disiplini benimsememize yol açmıştır. Örneğin; Türklerin tembel oldukları söylenir. Oysaki Almanya'ya giden Türk işçilerinin, dünyanın en çalışkan işçileri olduğunu bizzat yöneticiler ve Almanlar doğrulamaktadır. Çünkü orada bir çalışma disiplini vardır. Aynı şekilde; askerlikte de aynı disiplin anlayışına ve otoriteye bağlılığa rastlanır.
Sayfa 74 - İşaretKitabı okudu
Şiir
Anlatılmak istenen konunun, olabildiğince kisa ifadelerle belli bir düzen içinde göze ve kulağa zarafet tohumları serperek misralar halinde yazılmasına şiir denir. Islâm edebiyatında ilgi görmüş ve asırlardır birçok alim tarafından tercih edilmiş bu anlatım tarzı, müslüman kültüründe de yer edinmiş bir ifade şeklidir.
Sayfa 284 - SemerkandKitabı okudu
tefekkür
Düşünmekle sogulamak farklı durumlardır. "Bu nasıl böyle olmuş?" sorusuyla, "Bu nasıl da güzel olmuş ifadesi birbirinden ayrılır. Müslüman, eleştiren ve sorgulayan insan modeli değil, düşünen ve idrak eden kişidir. Nitekim Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur: "Bir saatlik tefekkür, altmış yıllık nafile ibadetten hayırlıdır.
Sayfa 273 - SemerkandKitabı okudu
Med-Cezir
Med-cezir olayını keşfeden Ebû Ma'şer Belhi, Bağdat'ta yetişen büyük astronomi uzmanıdır. Batı dünyasında "Albumasar" ismiyle meşhur olan Ma'şer'in eserleri, Avrupa'da astronomi ve matematik ilimlerinin gelişmesinde derin etkiler bırakmıştır.
Sayfa 267 - SemerkandKitabı okudu
Heva ve Heves
"Nefsin arzularına (hevaya) uymaktan sakının. Çünkü o, (insanı) doğruya karşı sağır ve kör yapar." Hadis-i şeriften de anlaşılacağı üzere hevâya ve heveslere uymak insanın hakikatler karşısında gözlerini kör eder, kulaklarını sağır kılar. Dinî hassasiyetleri azaltır ve kişiyi müslüman ahlâkına yakışmayan işlere sürükler. Bu hususta Ebû Amr es-Sülemî [kuddise sırruhû] şöyle der: "Her kimin yanında nefsi değerli olursa dini ehemmiyetsiz kalır." İnsan, nefsini mâsivâ ile beslerse gaflete düşer. Kendisine yakışmayan işlere meyleder ve dünyaya gelme sebebini unutup gayesinin dışına çıkar.
Sayfa 241 - SemerkandKitabı okudu
95 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.