Harvard Üniversitesi psikoloji profesörü Steven Pinker ‘İnsan Doğasının İyi Melekeleri’ kitabında iddiayı Singer’ın bıraktığı yerden alarak daha da açıyor. Ona göre okumak bir ‘açı edinme teknolojisidir’. Bir başkasının düşünceleri beynimizin içine girdiğinde, dünyaya o insanın perspektifinden de bakabilme olanağı kazanıyoruz. Film izlerken olduğu gibi karaktere dışarıdan bir gözlemle bulunmakla yetinmiyor, onun zihin dünyasının içine girerek, kitap bitene kadar, o oluyoruz. Farklı insanların açılarından bakmayı deneyimledikçe de her şeye sadece kendi tek dar açısından bakan bir insan olmaktan çıkıyoruz. Başka kişilerin de bizimkiyle aynı olmasa da tıpkı bizim gibi ‘birinci tekil’ ve ‘şimdiki zaman’ sahibi bir bilinç evrenine ve zihinsel varlığa sahip olduğunun farkındalığına eriyoruz. Cemal Tunçdemir.
O yağmurlu günde fırtına vardı tıpkı kalbimde olduğu gibi..
Reklam
odun olma kitap ol! bir kitabın sonunda son yazmamalı, bambaşka bir dünya o kitabın içinde kalmalı ve sonsuza kadar okunmalı. insan da kitap gibi olmalı. bir insanın hayat fonksiyonları yok olduğunda da sonun adı ölüm olmamalı. ardında bıraktığı anılar, tıpkı bir kitap gibi bellekte kalmalı. anıların hafızalarda çevirip çevirip okunmalı. odun odunken kitap olabiliyorsa, sen niye fotosentezden ibaretsin? nesillere iz bırakmayarak gideceksen eğer, sen odunun işlenmemişisin! odun olma, kitap ol.
Eros(Cupid) ile Psyche aşkı
Eros ve Psyche Yunan mitolojisinde popüler bir masaldır. Tarihten günümüze ulaşan tek eksiksiz Antik Roma romanında bulunan bu masal, peri masalı türünün öncülüdür. Hikaye anlatımı tarih kadar eskidir. Dolayısıyla, hikayelerde tekrarlanan kalıplar görmemiz şaşırtıcı değildir. Kökeni Yunan mitolojisine dayanan Eros ve Psykhe masalı, MS 2. yüzyılda
‘Sabır ile sevgi arasında bir bağ vardır. Bu yüzden en çok sevdiklerine sabreder insan. Dilimize arapçadan giren sabır kelimesi genellikle tahammül etmek ya da katlanmak zannedilir. Ancak asıl anlamı; zor durumlar karşısında umutsuzluğa kapılmadan beklemek, şikayet etmeden dayanmak demektir. Zordur sabretmek. Biraz erdem gerektirir birazda güç. Belki de bu yüzden çölde çiçek açmayı bildiği için kaktüse de arapçada sabbâr denmiştir. Sabır, yüzünü ekşitmeden acıyı yudumlamaktır. Tıpkı kaktüs gibi çölün ortasında su yoksa bile çiçek açmaktır’
Erhan İdiz
Erhan İdiz
Sözün Başladığı Yer
Sözün Başladığı Yer
Hayat bu, hayat. Kimi ölür, kimi doğar, kimi evlenir. Biz de boyuna yaşlanıyoruz. Değil yıllar, günler bile birbirine benzemiyor. Ne iştir bu. Keşke bugün tıpkı dün gibi dün de tıpkı yarın olsa, ne güzel olurdu. İnsan düşündükçe kötü oluyor.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.