Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Toltek spiritüelliği
Wirrarika: Biz Kızılderililerin birçok tanrıya inandığımız için aptal olduğumuzu düşünüyorsun, öyle mi? Oysa biz, siz beyazlar gibi inançlara sahip değiliz. Bizim yolumuz inanca değil, görmeye dayanır. SiZ ise bir kişinin peşinden sürü gibi gidiyorsunuz. İsa’nın ne yaptığını (ya da tanrının) ne yapmadığını nereden biliyorsun? Onu tanıdın mı? Misyoner: Hayır, kişisel olarak değil. Wirrarika: Peki, onu tanıyan birini tanıyormusun? Misyoner: Tabi ki hayır. O, iki bin yıl önce yaşadı. Wirrarika: İki bin yıl önce mi? Şaka mı yapıyorsun? Onun gerçekten yaşayıp yaşamadığını nereden biliyorsun? Belki de İsa sadece bir efsanedir! Misyoner: Tabi ki yaşadı. Onun sözleri İncil’de var. Wirrarika: Oh, ama ben okumayı bile bilmiyorum. Bizim aptal olduğumuzu söylüyorsun öyle mi? Dünyaya ve güneşe inandığımız için aptalız öyle mi? Sen sana söylenenlere inanıyorsun. Bana dünya hakkında kimsenin bir şey söylemesine gerek yok. Onu her gün görüyorum! O her gün meyvelerini, mısırını, fasulyesini, suyunu bana armağan olarak sunuyor. Ona dokunabiliyor, üzerinde yürüyor ve yaşıyorum. Her gün Güneşin ısısını hissediyor, ışığını, bilgisini, vizyonunu, öğretilerini alıyorum. Güneşe inanmam gerekmiyor. Başımı kaldırıp ona bakmam yetiyor. Senin İsa’n ne üretti? Bildiğim kadarıyla hiçbir şey. Oysa dünya her an üretiyor! Bizi besliyor! Onun sayesınde yaşıyoruz. Aptal olan kim? Söyle bana...