Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir öğrenciye bir defa aşağılık duygusu yerleşti mi , o öğrenci karşısında öğretim ve öğretmen yenilmiş demektir .
Bir sosyal determinizm. Atina'nın Sokratı kurban ettiğini düşünün. Orta çağ , din ulularını din uğruna yaktı. Bağdat'ta Mansuru, insanı insan üstü kıldığı, tanrılaştırdığı, yani billinmeyene karşı bilineni savunduğu için parçaladılar. Fransızlar ihtilalinde hürriyeti getirenler hürriyet namına kurban edildiler. Çağımızdaki rus ihtilalinin ,öncü kadrosu da ihtilal namına kurşuna dizildiler.
Reklam
Okumak, yazmak, mektep, eğitim bütün bunlar gaye değildir, vasıtadır. Gaye, halkın dirliğini değiştirmektir. Onu, doğayla, tabiatla savaşında silahlandırmaktır. Teşkilatlandırmaktır. Tabiata hâkim kılmaktır. İnsanoğlunun asıl hürriyeti budur. Yoksa orman tükenir, sular kurur, toprak akar ve insanın yaratıldığı günden beri tabiatla süregelen savaşında insanoğlu yenilirse, midenin azgınlığı, kafanın değerlerini yutar. İnsan hayvanlaşabilir.
Sayfa 166
Yaşamak ne güzel? İnsanların yaşamaları, çalışabilmeleri, çalışmalarının, düşünmelerinin ve hayallerinin mahsullerini devrişebilmeleri ne güzel?
Sayfa 436Kitabı okudu
Köylülerin yüzünde harcanmışlığın, terkedilmişliğin mihneti yanında, zalim, sert ve tükenmiş bir toprakla gece-gündüz haşır neşir olmanın soy erkekliği vardı. Sahte olan, bozulmuş olan, başkalarının sırtından geçinen bizdik. Bütün ömrümüz onları oyalamak, onları aldatmakla geçmişti. Yüzyıllarca onlara ne vermiştik ki?
Anadolu'da ziyaret yerlerinde yatan ermişlerin çoğu, bu topraklarda birbirini kovalayan tarih devirlerine göre ad ve kimlik değiştirmişlerdir. Çünkü kutsal mezarlara her toplumun ihtiyacı vardır. Aslolan, ermişin kişiliği değildir. Onun içindir ki, kutsal ziyaret yerlerinde yatanların, çoğunlukla ne adı, ne sanı bellidir.
Remzi KitabeviKitabı okudu
Reklam
Öğretmenler dertliydiler. Kendilerini yalnız terk olunmuş sayıyorlardı . Eğitim bakanlığı ile aralarındaki ruh bağlantısı kopmuş gibiydi. Böyle mücahit bir orduyu , böyle bir ruh düşkünlüğüne nasıl sürükleyebilirlerdi...
Dünyada yetmiş iki millet birbiriyle boğuşmak için daima bahane buldular. Çünkü hakikati göremediler ve her zaman, gerçek olmayana, yani efsaneye saplandılar.
Sayfa 265Kitabı okudu
859 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.