Her little presents, one by one, had disappeared from his rooms, and her letters, kept from some unacknowledged puerile vanity in the possession of such treasures, seldom came beneath his hand...
CELlA
Ne olur bana acıyın. Daha fazla yürüyecek halim kalmadı.
TOUCHSTONE
Vallahi seni taşımaktansa sana acırım daha iyi. acımak parayla değil çünkü; ama taşı deseydin iş değişirdi; tabii kesende de metelik yoktur herhalde.
Nasıl öküzün boynuzu, şahinin zilleri, atın gemi varsa efendim, insanın da onlar gibi arzuları var. Bu arzulara gem vurmadığımıza göre... Kumrular nasıl gagalaşıp koklaşıyorlarsa, insan da öyle evlenip gagalaşmak istiyor.