En fazla tanınan eseri "Masumiyet Çağı" (The Age of Innocence, 1920) adlı romanıdır, ve 1921 yılında Pulitzer Ödülünü kazanmıştır.
I. Dünya Savaşı esnasında Paris'te Kızıl Haç örgütü için yaptığı yardım çalışmalarından ötürü, Fransız Légion d'honneur nişanıyla ödüllendirilmiştir.
Paris'de iken Amerikalı ünlü gazeteci William Morton Fullerton büyük bir aşk yaşamıştır.
Aralarında Henry James, F Scott Fitzgerald, Jean Cocteau, Ernest Hemingway ve Theodore Roosevelt'in bulunduğu, çağının önemli ve etkili entellektüelleriyle olan arkadaşlığı da ayrıca dikkat çekicidir.
Ethan Frome 118 sayfalık bir novella. Sayfa sayısı az, fakat duygu yoğunluğu fazlaydı. Oldukça da hazin bir hikaye.
Belki bir aşk hikayesi olarak da adlandırılabilir fakat bu benim aşk tanımımdan çok uzak.
3 karakter üzerinden ilerliyor kitap ve her karakterin yaşamı farklı bir dram barındırıyor. Mutsuz bir evliliği, görünürde sürdürmeye çalışan bir çift ve hayatla ilgili ait olduğu bir yer ve bir amacı olamayan genç bir kadının yitip giden hayatlarını görüyoruz.
En son Andre Gide'in Pastoral Senfoni kitabını okurken hem bu kadar kızıp hem de merak ederek okumuştum. Hikaye olarak da benzediklerini düşünüyorum.
Yazarın sade uslubuyla, hikayenin hayatın içinden oluşuyla ve hikayedeki mutsuzluğu okuruna geçirebilmesiyle, iyi bir kitap okudum.
Detaylı yorumuma bu videofan ulaşabilirsiniz:
youtu.be/TJcPFLNi0dI
Edith Wharton, Amerikan yazar ve moda tasarımcısıdır. En fazla tanınan eseri "Masumiyet Çağı" adlı romanıdır, ve 1921 yılında Pulitzer Ödülünü kazanmıştır.
Belirlemediğimiz mizaçlarımızın kurbanıyız,
isteğimizin ve eylemlerimizin dışındaki zayıflıklarımızın ve eksikliklerimizin."
".. mensup olduğu sınıfın Yaldızlı
19. Yüzyıl Amerikan edebiyatının önemli kadın yazarlarından Edith Wharton'un Pulitzer ödülü almış olan bu romanını bitirmiş bulunmaktayım. Nazım'ın Piraye'ye Mektuplar kitabında ismine rastlamış ve almıştım. Önce kitabı Piraye okuyor ,eleştirisini yapıyordu. Ve Nazım 'ın kitabı merak edip ,kaldığı hapishaneye istemesi ve okuması, daha sonra Piraye ile mektuplarda kritik yapması dikkatimi çekmişti. Piraye' de eşinden boşanmış bir kadın olarak kendini sanırım Bayan Olenska karakterine yakın bulmuştu.
Henüz at arabaları ile dolaşılan eski ve köklü ,soylu ailelerin yaşadığı New York' ta toplumun dayatma ve kurallarını aşamayan Archer ve toplumu hiçe sayan Bayan Olenska'nın imkansız aşkı.... Önce nişanlısı,sonra da Archer'in eşi olan May'in sabırla Archer'i elinde tutmak için sonuna kadar sürdürdüğü mücadelesi....
Toplumun gereksiz dayatma ve aşılamaz kurallarının imkan vermediği bir aşk, herşeyden de önemlisi bu yüzyılda boşanmış bir kadın olmanın ne büyük bir ayıp ve dışlanma,zorluk olduğunu görüyoruz.. Kadın haklı olsa bile...
Bana bir müddet keyifle arkadaşlık eden bu kitap umarım size de keyif verir...