Wittgenstein'ın Tractatus Logico-PhiIosophicus’unu okumadan çok önce müziğini besteliyordum, sassafraz notasında. O zamanlar bilim, felsefe, din tarihi, tümevarımsal ve tümdengelimli mantık, karaciğer kehaneti, kafataslarının biçimi ve ağırlığı, farmakope ve metalürji gibi konularda bilgi sahibiydim; zamansız bir hazımsızlığa yol açıp insanı melankoliye iten bütün yararsız öğrenim dallarında yani. Bu eğitimli kusmuk yığını bütün hafta boyunca midemde kaynıyor, müziğe dökülmek için pazar gününü bekliyordu.
Bu din düşmanı (Spinoza), Eski ve Yeni Ahit kitaplannın otoritesini sarsacak gözü karalığı gösteren ilk kişiydi ve dünyaya bu yazıların insan eliyle nasıl pek çok kez değiştirilip dönüştürüldügünü, nasıl ilahi yazılar buyurganlığına yüceltildiğini göstermeye çalıştı. "Yahudacılıktan Aynlmama ilişkin bir Maruzat" başlıgını taşıyan bir rapor ile Eski Ahit yazılanna dair bu görüşlerini sergiledi. Ama dostlanndan aldığı tavsiyeler sonucu bu yazıyı ortaya çıkarmayarak görüşlerini daha tasarruHu ve daha usta bir biçimde 1670'te Tractatus theologico-politicus adlı bir esere yerleştirdi.