Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
• Yağmur, çamur, dolu yağdığında onu yok edemez ya da engelleyemezsin ama kendi şemsiyeni açabilirsin. Şimdi şöyle bir soru gelebilir aklına: "Ya şemsiyem yoksa?" Emin ol, Allah herkese o şemsiyeyi yapabilmesi için uygun bir kumaş vermiştir. O kumaş; insanın aklı, algısı ve yorumlama gücüdür. Bu kumaş herkeste farklı olabilir fakat bunların hepsi geliştirilebilir, değiştirilebilir ya da revize edilebilir dinamiklerdir. Yağmur yağarken, ister bu kumaşı şemsiye yapar, korunur ve yürümeye devam edersin; istersen yağmura ve çamura söylenir, kızar ve mutsuz olursun. Seçim senin. •
Sayfa 9 - Vadi yayıneviKitabı okudu
korkunc bi his
Kalbime bir bıçak saplanmadı, yere düşmedim, büyük bir gürültü kopmadı, bağırmadım, insanlar etrafımda toplanmadı, kalbim öylece durduğunda ayaktaydım. Kendimi yere mi yoksa koltuğa mı bıraksam karar veremedim uzun süre.
Reklam
Soluğu deniz kenarında alıyorum. Gitmek istiyorsam denizden başka çarem yok.
Fısıltı, kırmızı boyalı evinde canı sıkılan yalnız bir çocukmuş. Bir gün pılı pırtının içinde debelenirken bir ses duymuş. Ses kulağına öyle tanıdık gelmiş ki bunun bir şarkı olduğundan habersiz, ona kapıldıkça kapılmış. Sesin nereden geldiğini bulmak için eşyaları karıştırmaya başlamış. Çekmecelerin, dolapların içine bakmış. Çarşaflara dolanmış. Halıların, kilimlerin altına, perdelerin arkasına yuvarlanmış. Hava karardığında el fenerini yakmış ve hiç durmadan kazmış. Açtığı tünel onu önce dar bir koridora. sonra geniş bir odaya çıkarmış. Sese yaklaştıkça daha çok eşyayı merdivenden itmiş, sürüklemiş, kapı dışarı etmiş. Eşyalar azalınca kalın bir kitap dikkatini çekmiş. Durup okumuş ve baktıkça eski bir resmin içinde kaybolmuş.
Sayfa 8 - 1. Baskı: Kasım 2021 - İthaki Çocuk
Sesler bana yalnızlığımı unutturuyor. Onları dinlerken ailemin hayatta olmayışını dert etmiyorum.
Yakalanmış tüm kadınları fark etmeye başlıyorum. Ellerini sık sık yüzlerine götüren, başlarını öne eğen, yürürken eteğini aşağıya doğru çekiştiren, konuşurken karşısındakinin gözlerine bakmaya çekinen, seslerini hiç yükseltmeyen. İğnelerini seven. Yalnız olmadığımı bilmek iyi hissettirmiyor.
Reklam
Tek istediği onlardan uzaklaşmak ama kıpırdarsa çatlağın büyümesinden, parçalara ayrılmaktan korkuyor.
Birkaç adım attıktan sonra dalgalar ayağımızın ucunda. Elimi hiç bırakmıyor. Ona sarılıyorum. Bahçedeki en güzel çiçekten bile güzel kokuyor.
“Ama şimdi her şey yolunda.”
Daha rahat nefes alabilmek için başımı yukarıda tutmaya başlıyorum. Geceleri soluğum kesilerek uyanıyorum uykumdan. Göğsüm, kollarım, bacaklarım onlarca kiloluk bir yükün altında kalmışım gibi ağrıyor. Kalbim daha önce hiç bilmediğim bir ritimle çarpıyor.
120 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.