Anadan üryan uyanmış bedenim
bir ormanın ortasına,
Solmuş yapraklardır düşen bakır
saçlarıma.
Bedenim karışmış bir ağacın kalabalık yalnızlığına,
Kökleridir dolaşan ince damarlarıma.
Şefkatiyle sormuş Tanrı kabul
ederken beni toprağına:
Bedenin midir kanayan yoksa ruhun mu yara?
Şayet susarsam eger konuşacaktır
benden evvel ceriha,
O zaman fısıldarım Tanrı’nın kulağına:
Ruhumdaki yaradır kan bulaştıran darûsselamına.