Bu kitabı okumayı bir kaç sefer erteledim. İçinde büyük toz dram içerdiğini kısmen biliyordum. Karanlık bir atmosferi yoktu ama kitabın ortalarında o dramın kokusunu alıyorsunuz.
Kadın karakter iç sesiyle okuyoruz kitabı. Sadece onun bildikleri gördüklerine dayalı. Babasıyla yıllardır görüşmeyen kadın, babasının hastalığını öğrenince Alaska’ya gidiyor. Zamanında annesinin yaşayamayıp terk ettiği topraklara. Burada bir dip not da ekleyeyim anneyi sevmedim, Simon’u da abarttı buldum. (Yok artık )bir de zman zaman duyguyu veren kısımlar vardı ama esas olaylar hızlı gelişti gibi düşünüyorum. O son sahne de çok tatmin etmedi. Gerçi devam kitabı varmış, meraktan okurum ama beklemediğimiz bir şey içinde olur mu emin değilim. Anne babasının hikayesini baştan yaşayıp aynı sonuca mı ulaşacak yoksa bambaşka bir sonuca mı ulaşacak tarzı bir kitap gibi geldi bana.
Slowburn tarzı bir kitap olayların hızlı gelişmesini sevenlerin çok da keyif alacağı bir kitap değil yine de iki ki okumuşum.
#kanvetaşınlaneti
“Çünkü hem seni sevmek hem de halkıma iyi bir kral olmak… İkisini aynı anda nasıl yapacağımı bilmiyorum ve bu, kılıca dahi dokunmadan her gün verdiğim amansız bir savaş. Ama şimdi anlıyorum ki eğer seni kaybetmek anlamına geliyorsa asla kral olamayacağım.”
#kitapyorumu
Kalemini çok sevdiğim K.A Tucker’ın fantastik türünde
#kanvetaşınlaneti
-K.A TUCKER
“İster kaderin laneti, ister kehanet bizi bir araya getirmiş olsun, artık umrunda değil ve hiçbir şeyin veya hiç kimsenin bizi bir daha birbirimizden ayırmasına izin vermeyeceğim.”
Yazarın romance türünden sonra okuduğumuz #kadervealev serisinin ikinci kitabı #kanvetaşınlaneti . Fantastik dünyaları ne kadar
Ya aslında konusu mükemmel başı da harikaydı ama sonra bir sıkıldım bir sıkıldım anlatamam. Zor bitirdim rvet güzel ama bir yerden sonra sıkıyor. Özellikle ana erkek karakterimizle kızımızın sahneleri çok azdı duygular geçmedi çok şok da olmadım.
Sofie nün olayını daha çok merak ettim romeriadansa ikiyi okumam heralde.
“Ben tahtı olmayan, zor kararlar alamayacak bir kraldım. Titriyordu ve onu kendime çekme, onu ısıtma düşüncesi, baş edemediğim bir pişmanlık gibi ortalıkta dolaşıyordu. Ama olduğum yerde kalıyordum. Hamle yapmaya cesaretim yoktu..”
“İster kaderin laneti, ister kehanet bizi bir araya getirmiş olsun, artık umurumda değil ve hiçbir şeyin veya hiç kimsenin bizi bir daha birbirimizden ayırmasına izin vermeyeceğim.”