Ramazan okumalarından kısa ama çok ilginç bir iktibas yapmak istiyorum. . Şu an gökyüzüne baktığım anda gördüğüm karanlık ile, tufan sırasında gündüzü kaplayan karanlık arasındaki teşbih açısını hayal ediyorum.
Minyatürleri incelediğimde hem gökyüzünün hem de yerden yükselen suların siyah renkte tasvir esildiğini gördüm. Demek ki tufan sırasında karanlık onları hem alttan hem üstten kuşatmıştı. Hiç gündüz olmayacakmış gibi. Yapageldikleri zulmün bedeli olsa gerek.
Merhum Hamdi Yazır'ın değerlendirmesine bırakıyorum sözü. Bakalım siz ne diyeceksiniz? Yasin Suresi 41.ayet: Onlar için bir delil de bizim, onların neslini dolu bir gemide taşımamızdır. Bizim, dolu gemide nesillerini taşımamız da kendileri için bir delildir.
"Dolu gemi" denilince önce Hz. Nuh'un gemisi hatıra gelir. Fakat burada "nesilleri" kaydı, bunu kastetmeye engeldir. Bu karîne (ipucu) ile burada "dolu gemi", hamile kadınların rahimlerinden mecazdır, beliğ bir istiâredir. Evet babanın sülbünden (belinden) bir tufan ile atılan nesiller, anaların rahimlerinde Hz. Nuh'un gemisi gibi bir kurtuluş gemisi bulur.