Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
...Çok yakışıklı değildi belki ama başka bir şey vardı bu adamda. Eğer şeytan tüyünü bir yerlerde düşürdüyse onu kesinlikle Tamer bulmuştu.
...Arkalardan olanları izleyen bir hasta, heyecanlı bir şekilde ellerini birbirine vurunca diğer tüm hastalar da onu taklit ederek yüksek sesle alkışlamaya başladılar Tamer'i. Sanki içlerinden iri, ilk defa bilmedikleri bir düzene karşı gelmiş gibi gururlanarak alkışladılar...
Reklam
içimizdekiler ve
İçindeki duygular öldüğünde, Etrafındaki insan sayısının, Pek önemi kalmıyor...
Kadın kocası tarafından beğenilmek için kendinden uzaklaşır, adam genç biri tarafından sevildiğini düşünürse kendini erkek gibi hisseder, genç kız parası olursa hayallerine kavuşur. Ama içlerindeki boşluk, önüne geleni yutan kocaman bir kara delik gibi ömürlerinin sonuna kadar büyümeye devam eder.
Kontrolü elinde tutabilmek için kendini feda etse bile, insan bir yerde mutlaka hayatın akışına teslim olurdu. Devamlılık için elinden geleni yapsa da, hiçbir şey sonsuza dek süremezdi. Başarısız olduğu, yetersiz kaldığı ya da pes ettiği için değil ama eninde sonunda her şey biterdi.
Seni seviyorum canım dendiğinde insanlar samimiyetinizden şüphe edebilecekken, sana aşığım kadın cümlesi özel ve eşsiz algılanıyordu. Üzerine şiirler yazılan, romanlara konu olup savaşlar çıkartan bir duygu nasıl olup da tükeniveriyordu?
Reklam
''Peki hayatını yaşamaya başlamak için, illa ki öleceğin günü bilmen mi gerekiyor?''
''Düşünme demiyorum sana, düşün ama acele etme. Unutma, acele edenler de, yavaş hareket edenler de ulaşmaya çalıştıkları yere geç varırlar.''
Son, insanın başına her an her yerde gelebilirdi. Birilerinin sonu mutlaka diğerlerini de etkilerdi ama dünyayı durdurmaya yetmezdi ve son sanrıydı aslında her şey akmaya devam ederdi...
Acımızı yaşamamız gerekiyordu çünkü acıdan kaçmak acıyı güçlendirip, insanı zayıflatıyordu ve inkar edilen her duygu ruhumuza daha sıkı yapışıyordu.
Reklam
Mutlu olmak istiyorsan, mutlu etmeyi bilmen gerekiyor.
''İnsan belki de hayatı, en çok ölümlerden öğreniyordu...''
Sayfa 100Kitabı okudu
Sevmek mi daha güzeldi yoksa sevilmek mi? Zamanın birinde Şems-i Tebrizi'nin bu soruya verdiği cevabı hatırladı. Kesinlikle sevmek daha güzeldi. Çünkü insan ne kadar sevildiğinden asla emin olamazdı.
Sayfa 168Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.