Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Tuğçe AKSU

Tek bir korkum var ve hep aynı korku. Ölümden değil, kendim olmayı başaramamaktan korkuyorum.
Reklam
Umut sen ne renkli bir kuşsun. Umut sen ne sesli bir kuşsun. Umut seni gözünden öpüyorum.
uzatmayayım, dünyadaydı ama dünya oralarmış gibiydim ölmüş gibiydik ya da ölüm her ne idiyse

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ölüm yayılıyordu ve ölüyordu gece bile İşleyen makinalar kalmıştı yalnız Ve onların kolları insanlar Zalim kelimesinin gözbebeği İnsan değil âlet Âletin âleti Kör - Tanrı onlarsız değil Ama onlar - Tanrısız
Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum Gelmiş dayanmışım demir kapısına sevdanın Ben yaşamıyor gibi yaşamıyor gibi yaşıyorum Ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum
Reklam
Mevsimler ölmekte olan bir adam için neyi ifade eder ? Talmadge kuşluk vakti gözlerini açtı ve odadaki havayı seyretti. Havanın ışıkla ve ışığın niteliğiyle - keskin bir altın sarısı - ve bir yandan da ağaçlardaki hayatlarla, onların dışarı verdikleri oksijenle , kulübeyi sessizlik içinde sallayan havayla bir ilgisi vardı . Ciğerlerine çektiği havada hâlâ ağaçların içsel yaşantısına, doyurulmuş klorofil , gün ışığı ve su düşlerine, yerçekimine ve köklere ve köklerin tasarımına ait bir şeyler vardı. Meyvelere ait bir şeyler vardı . Gördüğü sonbahar ışığıydı. Nasıl oluyorsa , bunun kendisinin ortadan kaybolacağı mevsim olduğunu ezelden beri bilirdi.
Sayfa 578Kitabı okudu
Hüznü iki duygudan kaynaklanırdı : İnsanlarla birlikte olmanın getirdiği mutluluk ve kesintiye uğrayan yalnızlığın verdiği endişe .
Sayfa 362Kitabı okudu
Elden gidene kadar sessizlikle özdeşleştirilen, ancak ondan sonra sessizliğin gerçekten ne olduğunu insana gösteren o varoluşa alışkındı.
Sayfa 359Kitabı okudu
Kitaplar, onun kendisi diye adlandırabileceği şeye dönüşmüştü.
THE LETTER WITH MY BLOOD Dear unique JERUSALEM I love you I long for you
Reklam
Eğer hedeflerimiz aynıysa , kalplerimiz de açıksa , alışkanlık ve dil farklılıkları hiçbir şey ifade etmez.
Sayfa 651Kitabı okudu
" Sanıyor musun ki sevdiklerimiz ölünce bizi gerçekten de terk ederler ? Zora düştüğümüzde onları her zamankinden de berrak bir şekilde hatırlamadığımızı mı sanıyorsun?
Tunç , Damaidi' deki çocuklarla oynamaktan hoşlanmaz, çocukların onunla oynayıp oynamamalarını umursamazdı. Onun oyun arkadaşı nehirdi , sazlıktı , mandaydı, sayısız bitki, çiçek , böcek ve kuştu.
Bir insan bir mobilyayla , bir bitki ya da inşaat şantiyesiyle nasıl bu kadar kusursuzca özdeşleşebiliyordu ?
Sayfa 179Kitabı okudu
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.