Kitap, sokakta dibinden geçtiğimiz halde görmediğimiz insanların hayatını anlatıyor. Sanırım artık sokakta dilenci gördüğüm zaman "acaba hayatları nasıl?" diye soracağım kendime.
Biri bebek olmak üzere 5 karakter var. Efsun Abla, Adnan Abi, Musa, Hülya ve Matruşka (bebek). Kitap Musa'nın ağzından anlatılıyor. Efsun Ablanın bacakları yok. Sevgilisi onu artık başkalarına satmasın diye kesmiş. Adnan abi kim olduğunu unutmuş. Musa sıradan bir iş insanın hayatı nasılsa öyle bir hayatı var. Evi, eşi, işi ve çocukları var. Bir sabah aniden işe diye çıkıyor ama işe gitmiyor. Evine de geri dönmüyor. Hülya sokak kadını geçimini öyle sağlıyor ve uyuşturucu bağımlısı. Matruşkayı Efsun Abla ve Musa çöpten buluyor. Hayatları keşisen bu beş kişinin hikayesini anlatıyor kitap. Terk edilmiş bir kahvehanede yaşıyorlar.
Kitabın ilk sayfaları bile beni şaşırttı. Ben genel olarak kitabı sevdim ama sizin yorumlarınıza baktım çoğu kişi çok sevmemiş. Benim yazardan okuduğum ilk kitap. Ondan dolayı olabilir. Bu ay içinde
Aslında sadece şehir değil herkes bize tepeden bakıyor. Çünkü sürünüyoruz. Ama bundan şikâyetçi değiliz. Biz de onlara aşağıdan bakıyoruz. Hayatı kimselerin bakmaya tenezzül etmediği bir yerden, dipten, en derinden görüp anlıyoruz.