Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kendimi ayağıyla sinek yakalayamamış ve sırtında turgut özal şeklinde alerji izi çıkmamış ilkkan gibi hissediyorum
Kemal Özer demiş lakin bunu yazan Can Kemal Özer. Bu eleman da zamanında hoca efendim de hoca efendim diye ortalıkta dolananlardan biri. Oradaki kemik bitince başka yerde havlamaya başlamış. Gelelim boktan iddialarına: Starbucks, Mcdonald şubelerinin kapanmamasını Kemalist'lere bağlamış. Dışişleri Bakanlığının sayfasından alıntı yapayım: (Meraklısına site linki: mfa.gov.tr/yabanci-sermaye...) "Türkiye yabancı sermayeye kapılarını yasal anlamda 1950’lerde açmıştır. 1954 yılında çıkarılan 6224 sayılı Yabancı Sermayeyi Teşvik Kanunu liberal bir görüşle hazırlanmıştır." Bilin bakalım o zaman kim iktidarda :) Turgut Özal ile 1980 sonrasında Türkiye’nin ekonomisini dışa açması, liberalizasyon politikalarının yürürlüğe konması, tüm yabancı sermaye yatırımları için tam yetki ile Yabancı Sermaye Dairesi kuruldu. Burada da siyasal islamcı iktidar :D Yazar demeye bin şahit isteyen bu Özer denen varlığın şikayetçi olduğu McDonalds 1986'da, Starbucks da 2003'te ilk şubelerini açtılar. Nedense hep siyasal islamcılar döneminde :D Şaka falan bir yana bunun gibi hiçbir mantığa oturmayan zavallı düşünceleri ve tipleri ciddiye almak bile gereksiz. Suratına tükürsen şükür diyecek bu parazitler böyle yalanlar söyleyedursun, siyasal islamcı iktidar ve yandaşları da İsraille ticarete devam etsin: x.com/metcihan/status...
Şeyma

Şeyma

@Seymakcby
·
03 Mayıs 11:17
Türkiye'de hiçbir Starbucks ve McDonald's şubesinin kapanmamış olması akıl alır şey değil. Ama bunun da bir sebebi var. İsrail yanlısı kemalist ve putperest tayfa ile kemalist eğitimin rahle-i tedrisinden geçmiş, gelenek, inanç ve değerlerinden mahrum bırakılmış gençler buraları tercih etmeyi sürdürdü. Türkiye bu kompleksi aşmalı.
Sayfa 1 - Kemâl ÖzerKitabı okudu
Reklam
Sahafa düşen terekeler
10haber.net/gundem/susurluk... Bu yılın başında İstanbul Balmumcu’da bir ev satışa çıkarıldı. Evi satan Ahmet Özal’dı; yani bu belgenin sunulduğu Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın oğlu. Ahmet Özal konuyla ilgili “Evi kısa bir süre önce sattık. Evde böyle belgeler olduğunu bilmiyorum. Çok ilginçmiş” dedi. Ev kısa süre önce satıldı. Evde bol miktarda kağıt ve kitap vardı. Bunları alsın diye de bir kağıt hurdacısıyla anlaşıldı. İşte sahaf Ahmet beyi arayan kağıt hurdacısı oydu. Turgut Özal’ın bir dönem ofis gibi de kullandığı anlaşılan evden çıkan belgelerin, kitapların neredeyse tamamı Özal’a aitti ve neredeyse hepsi kağıt hamuru olmak üzere hurdacıya gitti. Hurdacının teslim aldığı belgelerden biri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en ilginç dönemlerinden birine kısmen de olsa ışık tutan bu belgeydi işte… Ahmet bey bunca yılın sahafı. Uzun zamandan beri geçimini kullanılmış, eski ve antika kitaplar toplayarak, onları yeni alıcılarıyla buluşturarak sağlıyor. Üç hafta kadar önce telefonu çaldığında da heyecanla açtı; çünkü arayan ona zaman zaman eski kitap bulup getiren bir kağıt hurdacısı dostuydu. Her taraftan hurda kağıt toplayan adam ‘Bana bir uğrasan iyi olur’ dedi Ahmet beye, ‘Yeni bir parti hurda kağıt geldi, içinde ciltli kitaplar da var. İşine yararsa alırsın.’ Ahmet bey gidip alacağı kitaplardan birinin Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birine ışık tutacak nitelikte bir belge olduğunu bilmiyordu henüz.
Kurtarıcı Arama İhaneti
Suya düşen yılana sarılır der atalarımız. Emperyalizmin güdümünde ki siyaset dünyası adeta bir yılan deryası. İlahi nutuk ile rol çalmaya kalkanları da görünce Mustafa Kemal Atatürk'ün Nutuk kitabı ile bir asır önce ki uyarılarını yeniden hatırlatmak artık ulu bir göreve dönüştü. Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra Türkiye Cumhuriyeti
● Camına, Türklüğün - İslamlığın - Nizâmı âlemin üç hilalini asmış olan bir haneyi it köpek seviciler taşlamış, nasıl gidiyor Erdoğan cezalandırma seansları ? ● Ey İslam'ın müdafii'leri; Menzile giden ödenekleri kesen belediye başkanı'na öylece bakacaksınız. Nasıl ama ? ● Etimesgut Turgut Özal köprüsündeki Resûlullah'ın hadisinin üzerine - Teşekküler Etimesgut pankartı asıp kapatan Erdal Beşikcioğlun'a gidip Nizâmı âlem için can veren ülkücüleri arkadaşlarınızı anlatsanıza ? - Söyledik, Türkiye konum ve önemi açısından - bi de şunu deneyelim - lüksüne sahip bir memleket değildir !
Alp Eren YILDIRIM
Alp Eren YILDIRIM
Evet arkadaşlar, Hayat Ersoy'un sırtındaki lekenin Turgut Özal 'a benzemesi kadar saçma bir şey
Reklam
Sadri Alışık'ın 29. sene-i devriyesi
Kendine özgü üslubu ve selamıyla halen Türk izleyicisinin seyretmekten keyif aldığı isimlerden olan sanatçı, "Bir Ömürlük İstanbul" adlı şiir kitabıyla da İstanbul'a sevdasını kaleme aldı. Karaciğer yetmezliği nedeniyle dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın desteğiyle 1990'da ABD'ye giden sanatçıya Prof. Dr. Münci Kalayoğlu ve ekibi tarafından organ nakledildi. Karaciğer, böbrek ve solunum yetmezliği ile kemik iliği hastalığı için tedavi gören Alışık 18 Mart 1995'te İstanbul'da yaşama veda etti. Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilen sanatçının anısına, eşi Çolpan İlhan tarafından kurulan Sadri Alışık Kültür Merkezince her yıl "Sadri Alışık Sinema ve Tiyatro Ödülleri" veriliyor. Usta oyuncunun rol aldığı bazı filmler şöyle: "Fato-Ya İstiklal Ya Ölüm", "İstanbul Geceleri", "Çakırcalı Mehmet Efe", "İstanbul Çiçekleri", "Hürriyet Şarkısı", "Allah'a Ismarladık", "Kendini Kurtaran Şehir-Şanlı Maraş", "Tanrı Şahidimdir" "Vatan ve Namık Kemal", "Yavuz Sultan Selim Ağlıyor", "İki Süngü Arasında", "Suçlu Benim", "Soygun", "Halıcı Kız", "Daima Kalbimdesin", "Çalınan Aşk", "Korkusuz Kabadayı", "İlk Göz Ağrısı".
Yıl 1984. Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanlık makamında rahmetli Turgut Özal var. Aynı dönemin Milli Eğitim Bakanı ise Sayın Vehbi Dinçerler. Ülkesinin geleceği adına çözüm yolları araştıran Turgut Özal, eğitim konusunda da Japon pedagoglara bir araştırma yaptırmak ister ve ülkemize davet eder. Eğitim konusunda uzman bu heyet, Türk gençleri
265 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.