Nuri Pakdil: Her ülke edebiyatının, kendi içinde, uzun sürede oluşturduğu tip'ler vardır. Söz gelimi, Dostoyevski'yi okuduktan sonra, Prens Mışkin'e bakarak, "işte bu bir Rus tipi" diyebiliyoruz. Tanıdığınız kadarıyla, okuyabildiğiniz Türk edebiyatından nasıl bir Türk tipi çıkarabiliyorsunuz?
Anna Masala: Türk edebiyatından Divan edebiyatı, Tekke edebiyatı, Halk edebiyatı ayrımı yapmaksızın, bir Türk tipi çıkıyor ortaya.
Adeta, üç yüzlü bir aynadan yansıyan tek bir görüntü gibi. Türk insanı beliriyor hemen. Bir çırpıda söyleyivermek belki kolay değil bunu. Ama şöyle belirleyebilirim bunu. Bu Türk insanı, Nasrettin Hoca gibi filozof, Kerem gibi âşık, Fuzuli gibi derin, Yunus Emre gibi mistik, Köroğlu gibi dertlidir. Bana göre Türk öyle.