Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Delegelerin sözü milletin son sözü değildir. Delege, milletin zararına olan teklifleri imza etmemekle mükelleftir. Hayatı pahasına olsa bile...
Bağımsızlık için ölümü göze almak: Bağımsız olmanın birinci şartıdır !
Reklam
Mehmet Çavuş³
İtalya'nın, bu korsanın toplarına sen idin, Bu vatanın şanı için göğüs gerip dayanan. Afrika'nın çöllerinde yıkık çökük tabyada, İtalya'nın filosuna tek başına top atan. Trablus'un çöllerinde şehadetle can veren. Dretnotun güllesine yumruğunla yürüdün. İşte o gün bir an için olsun orada durmadın. Düşmana bir düziye gülle kurşun attın. İtalyanlar şarapnelle kollarını kırdılar, Kan fışkıran ellerinle top attın kaçmadın. Kalenin her tarafından ateş tutmuş yanarken, Yine dönüp yüz çevirip düşmandan yılmadın. Ta sonunda kırık dökük top üstüne sarıldın, Osmanlılık için orada ağladın ve el açtın. Şehit oldun, fakat bugün en metin ve en çetin, Yüreklerde bile yine, yüce bir iz bıraktın. Nefesinin en sonunu alırken, çalaptan, Milletin, devletin sağlığını diledin. Bu milletin büyük eri, ey Turan'ın torunu Sen ölmedin, yükseklere, pek yükseğe yüceldin.
Sayfa 15 - Kaynak Yayınları, 2.Basım, Nisan 2022Kitabı okudu
"Türk tarihini bilenler, Türk azminin ne demek olduğunu takdir ederler. "
"Harbe bitmeyecekmiş gibi hazırlanmak zaferin elde edilmesi için en kısa yoldur, zaferin amentüsüdür."
Sayfa 73
"Hakikaten, Ingiltere'nin ciddi himayesine mazhar olmasaydı, Yunan ihtirasları kısır kalırdı."
Sayfa 71
Reklam
Türk köylüsü bütün bir tarihinde başkalarının hesabına çalıştı. Harbi Umumi sonunda yalnız kalınca mübarek kanını menfaatları uğrunda asırlarca akıttığı kimselerden yine ihanet gördü!..
Zavallı insanlık, en kirli davalar senin adına, senin masum ve mazlum namına müdafaa olunuyor!
Hanımlar, beyler! Benim bir milliyetçi olarak her millete ve her milliyete hürmetim vardır. Fakat niye saklayayım, Türk olmasaydım kendimi dünyanın en bahtsız adamı sayardım. Ne mutlu Türk'üm diyebilene.
Sayfa 21 - Kaynak Yayınları, 2.Basım, Nisan 2022Kitabı okudu
"Her vakitten fazla tetik durmak, gözlerimizi açmak mecburiyetindeyiz."
Sayfa 70
Reklam
Büyük köylü! Efendi milletim! Uzaklarda, düşman ayakları altında göklere ve senin çalıştığın yerlere bakarak titremiş elleriyle, titrek sesleriyle dualar eden milyonlarca kardeşin seni bekliyor.
İngiliz devletler hukuku yazarlarından Lorimer milletleri üçe ayırır: 1) Medeniler, 2) Yarı medeniler, 3) Vahşiler. Yazar birincilere tam, ikincilere yarı bağımsızlık tanır, üçüncüler bağımsızlığa layık değildir.
Ey büyük Türk köylüsü! Ey çileli ırkım!.. Sen bundan üç yıl evvel hürriyetini yaralı görünce narin geyiklerin gezindiği çamlı bellerden, dağlardan çıktın; karacalar gibi süzülerek düşman sesleri çınlayan ovalara indin ve yürüdün... Düşmanların seni öldü biliyorlardı. Tarihine dikecekleri mezar taşını bile hazırlamışlardı!.. Sen yine yürüdün, sen silahsızdın, aldırmadın, yürüdün... Ölüme karşı bile! Elleri silahlı gelen düşmanların o vakit birer birer yıkılmaya başladılar. Sen ilerledikçe her şey devrilmeye, kırılmaya, kaçmaya, titremeye başladı. Dünyaları tufanlar aldı. Her şey değişti, bugünkü haline girdi. Çünkü, sen iki bin yılsın. İki bin yılın asil ve yüce duygusunu taşıyan, seni alageyiklerin sütüyle büyüten, ceylan bakışlı, dağlı Türk annesinin oğlusun, onun kucağında yetiştin... Hak yolunda, bütün dünyanın hakkı yolunda kullandığın ilahi gücünün önünde bugün, vaktiyle göklerde süzülen şahinler gibi Termofil'lerini aştığın, Akropol'lerine yıldırımlı sağanaklar akıttığın siyah vicdanlı bir nesil dize geliyor!..
Sayfa 85 - Kaynak Yayınları, 2.Basım, Nisan 2022Kitabı okudu
A) Gazi, milletin varlığı tehlikeye düşünce ordu müfettişliğinden istifa etti. İdama mahkum oldu. Korkmadı ve "Ben şimdi daha kuvvetliyim. Yerim milletin sinesidir. Milletim için çalışacağım. Ben bütün varlığımla milletimin malıyım. Sade bir vatandaş olarak onun davası uğrunda çalışacağım" dedi, ısrar etti ve başardı. Bugünkü eserler milletin ve bu fedakârlığın verimidir. Büyük Adam, ölümü göze aldı. Fakat bir millet, bir vatan kurtuldu. Yepyeni bir rejim kuruldu. Fakat Şef bu yolda ölseydi ne olacaktı? Ona ölmüş denebilecek miydi? Bence asla. Çünkü o, bütün bir kavmin ve bütün bir tarihin yüreğinde yer alacak, ektiği tohum bir milletin geleceğini hazırla yacaktı. Buna ölüm değil, tam manasıyla yaşama denir. B) Reşat Bey adında bir Türk miralayı Büyük Taarruz'da intihar etti. Çünkü vazifesini 20 dakika geç yapmıştı. Fakat o ölmedi, yaşıyor. Ve bütün bir vazife duygularını yaşatıyor. C) Nizip Muharebesi'nde kaçışanlara bir Türk miralayı şöyle bağırıyor: "Alçaklar, kaçıyorsunuz, Geliniz, görünüz, mektepli bir zabit milleti yolunda nasıl ölüyor, görünüz" diyor ve şehit oluyor.
Sayfa 21 - Kaynak Yayınları, 2.Basım, Nisan 2022Kitabı okudu
237 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.