Evde Kalmak
Türk toplumunda evde kalmak söylemi yalnızca evlenmemiş kadınlar için kullanılmaktadır. Erkek ilerleyen yaşına rağmen evlenmemiş ise "evde kalmış" olmuyor da kadın ilerleyen yaşına rağmen evlenmemiş ise "evde kalmış" oluyor. Aslında bu söylem kadını nesne olarak gören zihniyetin ürünüdür. Nitekim kadını "alan" olmamıştır ve bu sebeple "evde kalmış"tır.
♾️ Atatürk İnsanlığın En Büyük Evrensel Değeridir Atatürk; iç düşmanların bile bir gün idrak etmek zorunda kalacakları en büyük evrensel değerimizdir. Bir İranlı, Ülen Tölge'nin ATATÜRK hakkındaki tespitleri çok ilginçtir. Yabancılar Atatürk'ü bizim toplumdan çok daha iyi anlamışlardır. Atatürk kimdir? 1- Atatürk üst insandı. Onu
Reklam
Türklük ve Hüzün
“Bizim millet acıya alışmış... Biz hepimiz bahtsızlığa o kadar alışmışız ki, sevinç anormal geliyor. Bilmez misiniz, bizde yüksek sesle gülmek ayıpların başında sayılır. Hele çocuklar için... Sonra hocalar bize cennetin sevinçleri yerine durmadan cehennemi belki de bu sebeple anlatırlar (Tahir, 1969b, s. 232).” Türkiye toplumu; savaşlar, göçler, yoksulluklar ve çaresizlikler içinde yoğrulmuştur. Bu nedenle insanımız eğlenirken bile hüzünlü şarkı ve türkülere yer verir (Tezcan, 1997, s. 235). Türk insanı kendini üzüntüye bırakmaya yatkındır. Şarkılarının büyük bir çoğunluğu, hüzünlüdür (Hotham, 2000, s. 44) Türk sanat müziğinin ana konuları aşk, hüzün ve hasrettir (Güriz, 2008, s. 121). Hüzün Türkiye insanının ayırıcı bir özelliğidir. Hüzün şiir geleneğimizin de en belirgin çizgisidir. Ahmet Haşim, melali anlamayan nesle aşina değiliz, Hilmi Yavuz, hüzün ki en çok yakışandır bize, Süreyya Berfe, şiirim hüznümün içinde yaşar der (Ergun, 2000, s. 156). Toplumun çok farklı kesimlerince dinlenen arabesk veya pop müziğinin şarkı sözleri de çoğunlukla acı çeken, aşkına ihanet edilen, terkedilen, dünyadan umudunu kesmiş kadın ve erkeklerin hikâyeleridir (Tekinalp, 2015, s. 72). Acıyla dost, acıyla yoldaştır Türk insanı. Acı çektikçe mutlu olmaya yönelik bir eğilim gösterir. Türk toplumunda acılara karşı koyma, acılara direnme daha çok acıdan geçer (Bozkurt, 2014, s. 245, 248). Türk siyasal yaşamı da acıyla yoğrulmaya düşkündür. Mağdurun yanında yer almak Türk seçmeninin temel bir yönelimi olmuştur. Türk seçmeni mağdur olduğuna inandığını iktidara yükseltir.
(Y) EZİDİ …!
İNANÇLARI VE TARİHLERİ: Özet Ezidiler Kürttür ve anavatanları ile politik ve sosyal anlamda aynı kaderi paylaşmaktadır. Etnik veya dil yönünden değil, inanç kimliği üzerinden tanımlanan küçük bir Kürt topluluğudur. Türkiye, Suriye, Irak ve eski Soyyetler Birliği’ne dağılmış olan bu topluluk, genellikle çiftçilik ile hayvancılıkla uğraşır. Kürt
Eski Türk toplumunda genellikle “monogamie” (tek eşlilik) hakimdi. Türklerde, ölen kardeşin dul kalan karısı ile evlenme şekli mevcuttu (leviratus). Leviratusun amacı dul kalan kadınları himaye altına almak ve kadın aileden ayrıldığı takdirde, kendi malını da alıp gideceği için, aile mülkünün parçalanmasını önlemektir. Leviratus, kadının da istemesi halinde gerçekleşebilecek bir evlenme şeklidir.
Evlilik Romantizminden Nikah Realizmine Cinsel Açılım İhtiyacı
Doç. Dr. Emir Kaya hf.asbu.edu.tr/tr/personel/doc... 19 yaşında, Amerika’da öğrenciydim. Benim yaşımda oğlu olan Türk bir abimiz bir gün şu beklenmedik haberi verdi: “Oğlanı evlendirdim”. İmrenmeyle karışık şaşırdım. “Nasıl, neden?” dedim. “Kız arkadaşı vardı. Aldım karşıma. ‘Oğlum’ dedim. ‘Bir kere zina etmendense on kere
Reklam
25 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.