Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Daha iyisini tanımayan ve kıyaslama yapamayan bir insanın kendi yaşama şekliyle yetinip memnun olması olağandır.
Mustafa Kemal daha sonra etrafındakilerden yakınacak, ''Benimle beraber yola çıkanlar, kendi görüş ufuklarının sonuna gelince, beni birer birer bıraktılar'' diyecektir.
Sayfa 231Kitabı okudu
Reklam
Geri kalmış Türkiye. Tarih biraz incelendikten;kültürüyle,sanatıyla, yapısı ve düzeniyle toplum gözden geçirildikten sonra yan yana koymaya insan elinin varmadığı üç sözcük.
İslamiyet'in ana prensibi, dinin ana ülküsü, devletin ana ülküsü adalettir. sınıflaşmaya, dolayısıyla adaletsizliğe yol açan mülkiyet meselesini İslam çözümlemiştir. Kur'an'a göre mülk Allah'ındır. Mülkiyet Allah'a ait olunca, o zaman sınıfsız bir devlet oluyor; devlet hiçbir sınıfın devleti olmuyor.
Gene Prof. Akdağ'ın F. Braudel'e atfen belirttiğine göre, 1453'ten 1600'e kadarki 48 Vezir-i azamın yalnızca dördü Türk soyundan gelmiştir.
Sayfa 150Kitabı okudu
"Şu akıp giden kum seline bak; Ne durması var, ne dinlenmesi Bak birdenbire nasıl bozuluyor dünya. Nasıl atıyor bir başka dünyanın temelini." MEVLANA
Reklam
GERİ KALMIŞLIĞIN KÖKLEŞMESİ
Avrupa taklitçisi Osmanlıların çoğalıp güçlendikleri oranda yabancıların sömürüsü ve halkın yoksulluğu koyulaştı. Bu oluşum, halk kitlelerinin izleri gününüze dek uzanan bir tepkisine yol açtı. İthal edilen kültürün ekonomik fonksiyonunu sezemeyen halk, onun dış görüntüsüne düşman oldu; yaşam tarzını ve yaşayanları, savunucularını gavurlukla niteledi. Tek sığınabileceği mercie, kendi geleneksel yaşantısına ve ancak öteki dünyada kavuşmayı hayal edebileceği bir mutluluğun tek ümit kaynağı olan dinine, büyük bir kıskançlıkla, şuursuzca, adeta Katolikçesine sarıldı.
Sayfa 208 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ottoman Empire
"Engizisyonun resmi devlet kuruluşu olduğu ve Yahudilerle Arapların İspanya'dan kovulduğu bir çağda,Osmanlılar,Hıristiyanlara karşı en küçük bir düşmanlıkta bulunmamışlardır."
1787 yılında Rusya’ya yeniden savaş ilân edildiğin- de, devlet iflâsın eşiğine gelmiştir. Önceleri olduğu gibi bazı zenginlerin, görevden uzaklaştırılan vezirlerin malına yahut mirasına el koyarak ordu açığının kapatılmasına artık imkân kalmamıştır. Padişah, malî bunalım karşısın- da, devlet büyüklerinden iane toplanmasını, bir çeşit iç borçlanmaya gidilmesini düşünmektedir. Ancak bu yolda da başarı sağlanamayınca, Osmanlı zenginlerinden ümidikesen I. Abdülhamid «Cenab-ı hak lâyiklermi versin)) di- yerek Şeyh-ül îslâmdan fetva alacak ve «Dış borçlanmaayı tarihimizde ilk olarak deneyecektir
Osmanlı toplumunun gelişmesindeki ikinci temel neden, ekonomik düzenin Osmanlı insanıyla ve bu insanın dünya görüşüyle tam bir denge kurabilmiş olmasıdır.
469 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.