Yasemin Türkmenli
@turkmenliyase
3 Şubat
18 okur puanı
Ocak 2022 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Yasemin Türkmenli
, 2024 okuma hedefini ekledi.2024 OKUMA HEDEFİ
5/15 kitap - %33 tamamlandı
5 kitap okudu
15 kitap
1.168 sayfa
1 inceleme
22 alıntı
22 günde 1 kitap okumalı.
Okur Takip Önerileri
Öteki üzerindeki etkimizi kontrol etmeye çalışmak gayet doğal. Ama sanırım asıl mesele ötekinin zihnindeki beni kontrol etmek üzerine bir hayat kurguladığımızda başlıyor.
Dünyayla tutkulu ve canlı bir şekilde her buluştuğumuzda bu, cinselliğimizin ortaya çıkışıdır. Ancak cinsellik, hayata karşı vücudumuzla aldığımız bir tavır olmaktan çıktı ve de bir veya birkaç organın sayılı işlevine indirgendi
Kierkegaard’ın çok öngörülü bir şekilde söylediği gibi “Hayat çözülecek bir sorun değil, yaşanacak bir deneyimdir.”
Daha uyanık yaşadıkça çok çekici, reddetmesi zor, dayanılamz bie hafifliğe kavuşuyoruz, ama aynı zamanda özgürleştikçe korkuyoruz, kaygılanıyoruz ve aynı hafiflik katlanılamz bir hale de geliyor.
Kadının sistematik olarak toplumsal değerini yitirmesi ise başlangıçtaki yüceltilmesinden ve çocukluktaki anneye bağımlı oluşa (artık baba olmuş oğul buna uzun süre tahammül edemez) gösterilen tepkiden kaynaklanmaktadır.
Göründüğü kadarıyla paranoyanın tipik özelliği, dış dünyanın normal “uyum sağlama” ölçülerini çok aşan bir yoğunlukta libidoyla dolmuş olmasıdır. Deyim yerindeyse, bütün dünya rahme dönüştürülmüştür ve hasta rahme özgü düşmansı etkilere çok açık bir haldedir artık.
Anne karnındaki varoluşu “periyodik” tarzda devam ettiren adet görme, kültür ortamında yaşayan insanlarda doğum travmasının genel olarak bastırılışına dahil edilmiş görünmektedir. Aslında kadının en yüksek düzeyde haz verici olan doğurganlık özelliğinin işaretiyken, bastırılmanın etkisiyle giderek çok çeşitli nevrotik rahatsızlıkların toplandığı bir odak haline gelmiştir.
Doğacak olan kardeş çocuğun en derin arzusunu, yani anne karnında bulunmayı hem gerçekleştirmekte hem de oraya dönüş yolunu bir anlamda nihai olarak tıkamaktadır. Bu da ilk çocuğun daha sonraki tutum ve gelişimi üzerinde belirleyici olabilir.