Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Otto Rank

Otto RankDoğum Travması yazarı
Yazar
8.2/10
85 Kişi
506
Okunma
123
Beğeni
5,1bin
Görüntülenme

Hakkında

Otto Rank, asıl adı Otto Rosenfeld (d. 22 Nisan 1884, Viyana, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu - ö. 31 Ekim 1939, New York kenti, ABD), Avusturyalı psikolog. Psikanaliz kuramını efsane, mit, sanat ve yaratıcılığın incelenmesini kapsayacak biçimde genişletmiş, bunaltı (anksiyete) nevrozunun temelinde doğum sırasında yaşanan psikolojik travmanın bulunduğunu ileri sürmüştür. Yoksul bir ailenin oğluydu. Meslek okulunda öğrenimini sürdürürken geceleri yazmaya çalışıyordu. Sigmund Freud'un ilk yandaşlarından biriydi, onun Die Traumdeutung 'undan (1900; Düşlerin Yorumu, 2 cilt, 1991-92) esinlenerek yazdığı Der Künstler 'de (1907; Sanatçı) psikanaliz ilkelerinden yola çıkarak sanatı açıklamaya çalıştı. Bu çalışmayla ilgisini çektiği Freud'un yardımıyla Viyana Üniversitesi'ne girdi ve 1912'de Felsefe doktorasını tamamladı. Öğrenciliği sırasında resmen adını değiştirerek yazarlık adı olan Otto Rank adını aldı. Der Mythus von der Geburt des Helden (1909; Kahramanın Doğuşu Miti) ve Das Inzest-Motiv in Dichtung und Sage (1912; Şiirde ve Efsanede Ensest Motifi) adlı yapıtlarında, Oidipus karmaşasının sayısız şiir ve mite kaynak olduğunu gösterir. Viyana Psikanaliz Derneği'nin sekreterliğini yapan Rank 1912-24 arasında Internationale Zeitschrift für Psychoanalyse 'yi yayımladı. 1919'da kurduğu ve psikanaliz üzerine yapıtları yayımlamayı amaçlayan yayınevini 1924'e değin yönetti. Sándor Ferenczi ile sıkı bir ilişki kurarak, onunla birlikte psikozların da psikanaliz alanına alınmasına katkıda bulundu. 1924'te, Das Trauma der Geburt und seine Bedeutung für die Psychoanalyse (Doğum Travması ve Psikanalizdeki Anlamı), adlı yapıtını yayımlayarak, freudcu ortodoksluğa karşı ilk kez ayrıldıkları noktaları ortaya koydu. Kitap, Freud ve Viyana Psikanaliz Derneği'nin öbür üyeleriyle ilişkisinin bozulmasına ve dernekten atılmasına yol açtı. Dölyatağından dış dünyaya çıkışın, çocukta ergenlik döneminde bunaltı nevrozu yaratabilecek şiddetli bir korkuya neden olduğu ileri sürülen kitabın psikanalizin temel kavramlarıyla çeliştiği düşünüldü. 1920'lerin ortalarından başlayarak ABD ve Avrupa'nın birçok ülkesinde dersler veren Rank 1936'da New York kentine yerleşti. Yapıtları psikiyatri, psikoterapi, danışmanlık ve eğitim alanlarında, ayrıca günümüzde hümanist psikoloji ve güdümsüz psikoterapide etkili oldu. 1930'larda Rank kişilik gelişmesinde yönlendirici güç olarak istenç kavramını geliştirdi. İstenç, Freud'un insan davranışındaki yönlendirici etkenler olarak gördüğü sezgisel dürtülerin denetlenmesi ve kullanılmasında olumlu bir güç olabilirdi. Buna göre, hastanın psikanaliz sırasında gösterdiği direnç, içsel bir olumsuz etken değil, bu istencin bir dışavurumuydu. Freudcu analistlerin tersine, bu direnci yıkmak yerine, kişinin kendini bulması ve gelişmesini yönlendirmek için kullanmak gerekiyordu. Rank'a göre insanı bilinçli, amaçlı ve kendine yön verebilen bir varlık durumuna getiren istençtir. Kişilik özelliklerine göre insanlar ortalama, artistik ve nevrotik olarak üç ayrı kategoriye ayrılabilir. Toplumun kurallarına karşı çıkmadan uyan, yaratıcı olmayan, toplum için yararlı, öte yandan kendisine yararsız olan ortalama insan tipine karşılık artistik tip yaratıcı ve üretkendir. Nevrotik insan ise yaratıcılığı engellenmiş olan artistik tiptir. Rank, Freud'dan koptuktan sonra psikanalizden uzaklaşarak "yeniden doğuş" kuramı adını verdiği bir psikoterapi yöntemi geliştirdi. Temelde kuralsız ve kimilerince bilimsellikten uzak olan bu yöntemde, korku ve suçluluk duyguları azaltılarak yaratıcılğa varan bir varoluşun geliştirilmesi amaçlanır. Terapide yaşam tartışılmamalı, doğrudan yaşanmalıdır. Bu yaklaşım daha sonra güdümsüz ve varoluşçu psikoterapilerin temel ilkesini oluşturdu.
Unvan:
Avusturyalı Psikolog.
Doğum:
Viyana, 1884
Ölüm:
Abd, 1939

Okurlar

123 okur beğendi.
506 okur okudu.
36 okur okuyor.
746 okur okuyacak.
16 okur yarım bıraktı.
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Her kaygı ya da korkunun temelinde doğum kaygısının yatması gibi, her haz da son kertede rahim içindeki ilksel hazzı yeniden oluşturmaya yöneliktir.
Sayfa 36 - Metis Yayınları
Arzu rüyaları sonuç itibariyle daima anne karnındaki varoluşu dile getirirken, kaygı rüyalarında hep doğum travması, yani cennetten kovulma, sık sık gerçekten yaşantılanmış bedensel heyecanlar ve ayrıntılarla birlikte yeniden üretilmektedir.
Sayfa 77 - Metis Yayınları
Reklam
Analiz, tam olarak baş edilememiş doğum travmasını sonradan alt etme faaliyeti olarak karşımıza çıkmaktadır.
Sayfa 27 - Metis Yayınları
"Hasta aslında bir bakıma her zaman haklıdır, nedenini ve nasılını bilmese bile." Analistin yapması gereken, bastırılmış bağlamları açığa çıkartıp hastalık öyküsündeki boşlukları doldurtarak ve böylece hastalığın ve semptomlarının "anlamını" ortaya koyarak, hastanın bunu anlamasını sağlamaktır.
Sayfa 25 - Metis Yayınları
Friedrich Nietzsche
Doğmuş olmamızın bedelini önce yaşamla sonra da ölümle ödüyoruz.
Doğum aslında bir ölümdür çünkü ölüm yeni başlangıçları temsil eder.
Otto Rank
Otto Rank
Reklam
Aşk mı? Başkasının varlığında yalnız olmak.
Otto Rank
Otto Rank

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
183 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Ölüm ile ilk eve varış!
Freud’un “alışılmışın dışında bir kavrayış” sahibi diye bahsettiği Rank Otto, Psikanaliz Cemiyeti’nin tıp kökenli olmayan tek üyesiydi. O farklılık buradan mı geliyor yoksa 20 yıl Freud'a can ciğer yol arkadaşlığı yaptıktan sonra, aslında ondan başından beri farklı olduğunu bu "Doğum Travması" çalışması ile ayrılışından mı bilemiyoruz tabi. -Freud ile yola çıkan herkes ayrılmış zaten. Adam da ortaklık enerjisi yoktu sanırım :D - Rank, bu çalışmasında Freud’un libido odaklı yaklaşımını bir kenara bırakıp ve her travmanın doğumla başladığını iddia ediyor. Ve tabi sonra veliahtlıktan oluyor o ayrı mesele.. Anne rahminden dünyaya gelen birey eski huzura (rahatlığa) kavuşmanın özlemiyle yaşadığını ve bunun zihinde kendine yer ettiğine değiniyor. Yani insanın anne rahmine dönüş arzusu bilinçaltında hep var olduğunu iddia ediyor. Rank, doğum olayının sadece fizyolojik bir olay değil, kişinin gelecek yıllardaki ruhsal sarsıntıların başlangıcı olup, bebeğin doğum anında annesiyle yaşadığı ayrılma kaygısını böylelikle bilinç dışında hep yer edindiğini savunuyor. Yani özetle boşuna ağlamıyoruz dünyaya gelirken haklı sebeplerimiz var :) Kitabın dili çok ağır değildi. Gayet açıklayıcı ve ilgi çekici bir yaklaşımı olduğundan güzel bir okuma süreciydi. Bu alana ilgisi olanlara mutlaka tavsiye ediyorum. Ve Otto'nun haklı bir isyanı ile bitirmek istiyorum.. “İstediğiniz kadar kendiniz olun, yanlış anlaşılmadan başka nesiniz?
Doğum Travması
Doğum TravmasıOtto Rank · Metis Yayınları · 2014189 okunma
144 syf.
10/10 puan verdi
Eş benlik, kişinin hem kendi benliği hakkındaki yorumları hem de başkalarının kendi benlikleri hakkında yaptıkları yorumlarından esinlenerek ortaya çıkarılan tablonun adıdır. Tabi bu noktada eş benlik, sadece kişisel bir oluş değil, kültürel, toplumsal, edebi, psikolojik ve dinsel alanlarda da oluşuna devam etmiş bir kavramdır. Otto Rank, eş benlik kavramını bir yandan ilkel toplumlarda tabu ve totemler noktasında ele alırken, sanayi toplumlarında ise dinsel noktada çözümlemesini yapmış. Aynı zamanda yazar ve roman karakterleri arasında da eş benlik bağı kurulurken, bir sanat eserinde de sanatçı-eser eş benliği teşhisinde bulunmuş. Günümüz insanı için eş benlik, ''orada'' olan değil bizzat ''ideal'' olarak tasarlanmaktadır. Sonlu insan, eş benliğini sonsuzlaştırmış, kötü insan eş benliğiyle iyi-leşmiş, içine kapanık insan gözler önündeki bir yıldıza dönüştürmüştür eş benliğini. Otto Rank insanın bu eskiz çalışması üzerine çok ama çok başarılı bir kitap ortaya koymuş. Okunmasını önemle tavsiye ederim herekese.
Eş Benlik
Eş BenlikOtto Rank · Pinhan Yayıncılık · 201657 okunma
183 syf.
10/10 puan verdi
Otto Rank… Freud’un öğrencileri arasından çıkan en değerli isimlerden biri. Adler ile birlikte psikanaliz noktasında çok farklı yerinin olduğunu düşünüyorum. Çünkü ödipal dönemi baz alarak ilerleyen Freud ve öğrencilerinin dışında, erkek bazlı dönemin ötesine geçerek bireysel ve dişil dönemi önemseyen kuramların sahipleri olmuşlardır. Otto Rank
Doğum Travması
Doğum TravmasıOtto Rank · Metis Yayınları · 2014189 okunma