Bastırılmışız, sindirilmişiz, susturulmuşuz, gergin siyasi dönemlerden geçmişiz, ekonomik krizler, küresel çatışmalar, kişisel sorunlar ve bu fırtınaların tam da ortasında kendine pay çıkarmak isteyen paragöz sektörlerin ortasında kalmışız. Dünyadan haberi dahi olmamış toplumun büyük bir kısmı, vaktini komşusuna, sınıf arkadaşına, dolmuşta gördüğü kişiye âşık olarak geçirmiş. Başlar eğik, üç kuruşa fabrikada çalışırken az ileride çalışan diğer kıza âşık olmuş. Başka gündem yok, elalem çamaşır makinesi icat ederken biz "Yoruldum artık be hayat!" diye türküler yakmışız. Birileri Hadron çarpıştırırken biz iki aşığın hikâyesini anlatan filmlere dalmışız. Gâvur eller simetri prensiplerinden fizik kanunu türetirken biz "Sen olmazsan ben yaşayamam!" diye arabesk şarkılar söyleyip verem olmuşuz.
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Reklam
İnsanın Yedi Çağı
Bütün dünya bir sahnedir, Kadın, erkek bütün insanlar da oyuncular. Her birinin giriş ve çıkış zamanları vardır. Her insan kısa ömrü içinde çeşitli roller oynar. Birinci perdede bebektir; Süt ninesinin kollarında salyalarını akıtarak ağlar. Sonra sızıldanan bir okullu; Sırtında çantası tertemiz sabahlık yüzü ile isteksiz, Sümüklüböcek gibi
Sayfa 15
Hayatı Allah'sız hale getiren, Allah'ı kale almayan gidişat varlığını en güçlü biçimiyle önce dilde gösterdi; sonra da sanatta. Yakın zaman öncesine kadar keyifle dinlenen şarkılar, türküler bir şekilde de olsa Allah'tan bahsederdi ama artık öyle değil. Eskiden şairler Ölüm Allah'ın emri, ayrılık olmasaydı; Mevlam gör diyerek
Raymalı-aga kendi zamanında çok tanınmış bir cırav (yırcı), bir ozan idi. Daha küçük yaşta ün kazanmıştı. Tanrı vergisi bir yetenek ve kişiliğinin üç güzel özelliği sayesinde bozkırın en ünlü yırcısı, âşık ozanı olmuştu: Güftesini kendi yazar, bestesini kendi yapar ve güzel sesiyle bunları hem çalar, hem söylerdi. Dinleyenler ona hayran
ötüken yayınevi
Hayat karartılabilir belki bir süre Belki dagların uğultusu kesilebilir Çoban ateşleri söner ses gelmez olur koyaklardan türküler bile susabilir belki tükenebilir güneşin altın testisindeki bengisu Üstelik umudun magması bile soğuyabilir gölgelenebilir umut bile bir an Ve zulmün okları vızıldayarak beynimizi dişleyebilir kör bir testere gibi Ortaçağdan gerilere gider bir ucu zulmün bir ucu bin dokuz yüz yetmiş bir'lerden berilere gelir Ama hayat yine de sürer şahinlerle güvercinlerin gücü yetmez yok etmeye Hayatı sürdürecek sevdalardır çünkü
Reklam
109 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.