Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.34
Stefan Zweig, bu kitabında üç usta yazarın; öncelikle kendi toplumlarında sonrasında dünya edebiyat çevrelerinde nasıl tanınır hale geldiğini, eserlerinde öncelikli olarak ele aldıkları sosyolojik-psikolojik kuramı, etkilendikleri ve savunucusu oldukları önceki düşünür ve yazarları yine etkili anlatımıyla okurlarına ulaştırıyor. Kitapta, tahmin
'Zweig güzellemesi'
Adından da anlaşılacağı üzere kitap Balzac, Dickens ve Dostoyevski'yi konu alıyor. Zweig, her zaman ustaca kullandığı ve ortaya koyduğu tahlil sanatını bu sefer bu yazarları deşifre ederken kullanmış. Eserlerini nasıl yazdığını, dönemlerinde neler yaşandığını, nelerden etkilendiğini açıklamış. Açıkçası yazarların birçok kitabını okusam da (Dickens hariç) bu kadar ayrıntıyı fark etmemiştim. Olaylar ve yazarın yaşamını bu düzeyde bağdaştırmadığımı itiraf edebilirim. Bu kitabın ardından o kitapları yeniden okuduğumda ya da yeni eserlerini keşfe çıktığımda çok farklı bir bakış açısına sahip olacağım kesin.
Dickens için ise kafamı karıştırdığını söyleyebilirim. Kendisine pek aşina olduğum söylenemez doğrusu. Neden bilmem, hep bi uzak durdum Dickens romanlarından. Zweig'in Dickens'ı tanıtımında ise, başta 'bu yazarı nasıl kaçırdım' derken sonrasında 'ben galiba sıkılırım bu yazılarda' dedim. Yazarların her yönünü böyle ayrı ayrı açıklamış olması da iyi bir gözlemci olduğunu gösteriyor bence. Bu kafa karışıklığı ile keşfetmem gereken bir başka konu da bu romanların bende nasıl bir iz bırakacağı olacak belli ki.
Zweig güzellemesi gibi yazmış olduğum bu incelemeyi bir başka hoşuma giden nokta ile sonlandırayım: Zweig'ın o uzatan cümleleri, anlatışındaki bütünlüğü kaybetmeyişi ve cümlenin her ögesine hakkını verircesine itibar etmesi hoşuma gitti. Belki benim de uzun cümleler kuruşumdandır bu durum. Ama bu durumu sevmeyecek birileri varsa temkinli yaklaşmasını öneririm. Sıkılabilirsiniz! Ama yine de denemeye değer :)
Haqlarında danışıldığı üç yazıçı da qələminə aşina olduğum yazıçılar idi. Sweig qələminin ən sevdiyim cəhəti sadəcə bioqrafiya yazmaqla yetinməyib, həmçinin psixoloji cəhətdən arqumentlər də qeyd etməsidir. Həmçinin Sweig haqqında yazdığı müəllifin hansısa bir xüsusiyyətinə bənzər, eləcə də əks xüsusiyyətlərə sahib müəlliflərdən bəhs edərək kontrast yaratması da bioqrafiyanı daha da maraqlı və aydın edir.
Üç Büyük Usta
Balzac, Dickens ve Dostoyevski'nin sanatları üzerine edebi bir deneme olarak yazılmış etkileyici bir kitap. Kitabın en geniş bölümü Dostoyevski'ye ayrılmış. Bahsi geçen sanatçıların edebi portlerinin ortaya çıkarılması kitabın esas amacı. Kitap bir araştırma-inceleme eseri veya felsefi bir değerlendirme olmaktan ziyade bir sanatçının gözü ve hisleriyle şekillenmiş bir metin.
Bilindiği üzere Stefan Zweig biyografi konusunda gayet iyidir. Bu eserinde de Balzac, Dickens ve Dostoyevski'yi ele almış. Fakat bunu yaparken hayatlarından ziyade yazarlık yönleri, eserlerindeki karakterler, bu karakterleri oluştururken kendi hayatlarından neler yansıttıkları daha baskın. Yani sırf bu eseri okuyup hayatları hakkında esaslı bir bilgiye sahip olamazsınız. Benim okuma deneyimim sebebi ile bana Balzac daha yüzeysel geldi. Bunun sebebi benim Balzac eserleri konusunda yetersiz olmam. Çünkü eserlerdeki karakterlerden yoğun olarak bahsediliyordu. Dickens ve Dostoyevski bana daha doyurucu geldi. Onlara daha aşina olmam sebepli olan bir durum bu da. Her eseri gibi Stefan Zweig yine pişman etmedi. Stefan Zweig okumayı seviyorsanız ve bu yazarlara da ilginiz varsa muhakkak bir bakın derim.
Eser adeta bir Dostoyevski kılavuzu ve de rehberi. Dostoyevski'yi biraz olsun anlamak, eserlerinde ki karanlık dehlizlere biraz olsun ışık tutabilmek için okunması gereken bir kitap.
Stefan Zweig'in Dostoyevski methiyesi olarak ta tanımlamak mümkün, çünkü oldukça hayranlık içeren kesitler mevcut.
Suç ve Ceza,Budala,Ecciniler ve Karamazov Kardeşler'i okuyanlar bu kitabı okuduktan sonra bu eserleri tekrar baştan okumak isteyeceklerdir.
Dostoyevski'nin büyük eserlerinde kaçırmış olduğumuz veya tam anlamıyla idrak edemediğimiz noktaları aydınlatıyor bu eser.
Her Dostoyevski okurunun bu kitabı okuması gerektiğini düşünüyorum.
En sevdiğim yazar olan Dostoyevskiyi en çok kitabını okuduğum Zweigdan okumak çok keyifli oldu. Kitabın %62 si Dostoyevskiyi, geri kalan kısım yarı yarıya Balzac ve Dickensı anlatıyor. Üç yazarı hiç bu kadar derinlemesine analiz edememiştim. Neredeyse her yazdığına hakikaten he tepkisini verdim. Ancak tüm bunların yanında ne kadar okunabilir bir kitap olduğu merak edilecektir, ki ben bu merakla başladım. Okumak biraz zor. Odaklanma istiyor. Zaten üç büyük ustayı incelerken kimse akıcılık beklemesin.
Romanlarını zevkle okuduğumuz yazarların nasıl bir duygu ve karakter atmosferi içinde bu eserleri verdiğini ve yaşadıkları çağ içindeki toplumsal ilişkilerini bilmeden, eserleriyle bize vermek istediklerini tam anlamak ta mümkün değildir.
Bu yüzden, Zweig'in bu eseri, en çok okunan yazarların eserlerini okumadan önce, bir önsöz niteliğindedir.
Balzac, Dickens ve Dostoyevski konusunda çok geniş bir tahlil ortaya koyarken, yaşadıkları toplumun özelliklerini ve zaman içindeki toplumsal ve siyasal durumun da yazarlar üzerindeki etkilerini gözler önüne sermektedir.
Bu kitabı okuduktan sonra, kitaba konu olan üç yazarın eserlerini de, özellikle daha önce okumuş olduklarımı, yeniden okuma ihtiyacı duydum.
Stefan Zweig Üç Büyük Usta
Stefan Zweig, her türden okura kendini edebi anlamda kabul ettirmiş bir ekol. Kimi kesimler tarafından da usta olarak nitelendirilen bir Avusturyalı bir yazardır. Çoğumuz onu Olağanüstü Bir Gece adlı eseriyle tanıdık. Eserlerindeki akıcılık ve kendimizden bir şeyler bulmamız belki de bizi etkileyen şeydi en azından benim için öyle. 3 Büyük Usta eserini geçen aylarda duydum. Kitabı almak için girdiğim site de biraz inceledim haliyle. Peki seni bu kitabı almaya iten şey ne diye sorarsanız. 3 Büyük Kalemi başka büyük bir kalemden okumanın heyecanını hissetmiş olmam. Balzac ve Dickens'la henüz yakın bir mesaim olmadı lakin Dostoyevski ile kendi çapımda biraz haşır neşirim diyebilirim galiba. Kitapta 3 yazarında hemen hemen her yönünü incelemiş ve okuyucuya da bu yazarları okurken nelerin bizi bekleyeceğini gayet temiz bir dille anlatmış Zweig. Beni en çok etkileyen kısmı Rus devi Dostoyevski'yi anlattığı kısımdı. Dostoyevski'yi yeniden tanıdım diyebilirim. Onun iç dünyasını anlatması ve ne zorluklardan geçtikten sonra, bu zorlukları esere aktarma süreci beni gerçekten de çok cezbetti. Daha fazla bir şey söylemek istemiyorum. Şiddetle alıp okumanızı tavsiye ediyorum. İyi günler, iyi okumalar:)
Daha önce diğer iki serisini okuduğum "Dünya Fikir Mimarları" nın son serisi "Üç Büyük Usta" Stefan Zweig'ın güzel anlatımıyla bugün son buldu. Balzac, Dickens ve Dostoyevski' nin incelendiği bu eserde yazar, diğer yazarları anlatırken gayet açık bir dil kullanarak, aydınlatıcı bilgilerle bize "büyük roman yazarları" nı anlatıyor.
Tavsiye ederim, iyi okumalar.