İsyan Ulaş Şahiner
@ulas53
Eskiden şiir yazardım.. Bir şiir kitabım basıldı..
İkinci kitabım da hazırdı fakat deneme baskılarından sonra şimdilik askıya aldım..
Okurum..
Hayatım bazen bir cümleye sığıyor..
166 okur puanı
Ağustos 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Kaşa göze fit olurdu gözlerim önce
Sonra anlama bağlandı gözlerim..
Işıl yanan ateşte gördüğüm umut..
Beni hayata bağladı..
Türküleri severdim önceden
Şimdi çocuk seslerini seviyorum çalarken türküleri..
Denizi severdim
Saçları dağıtan o rüzgarı...
Şimdi kucağımda büyütüyorum onları...
Bir muska gibi adimin önüne koyduğu bir yaşamın,
Çatısını kuruyorum her yeni gün..
Babama bir borcum var..
Atama bir borcum...
Tepemde bir insansız hava aracı
Resmini çekmiş sokağın..
Ne günlere geldik değil mi ?
Köşede bir suriyeli çocuk yatiyor..
Ötede belediye nin ucube çöp tenekesi..
Yanında teknoloji harikası çuvallı araba
ve diğer yanında çengelli demirden çubuğuyla
Son mohikan bir genç var kutuyu karıştıran..
Bir resmini çektiler ki gencin !!
Tüm kimlik bilgileri
Yüz lira ...
Tam 85 tane 100 lira için bir ay çalışıyor resmi içgücü'nün %60 ı..
2 tane 100 lira ve 1 tane 50 lira...
Günlük bu kadar... Yığınları işsiz bırakan sistem günlük ortalama kazanciyla 1 kilo soğan 1 kilo patates 1 kilo peyniri bir arada aldırmaz duruma getirdi insanları..
"Zulmün artsın ki zevalin çabuk gelsin " diye bir söz var...Daha ne kadar artmalı zulüm ?
Üniversite mezunları çöp tenekelerinin içine dalarken, insanlar hasta çocuklarını hastanelere götüremezken daha ne kadar artsın?
Oturup magazin programı seyrediyor gibi ifşaat videolarını izleyip " adamlar ne götürmüş abi " demenin zamanı geçmedi mi ?
Dünyada tarihin yaşattıklarına bakıp da ders çıkarmak gerek..
Yarın çıkıp " Ne bilelim abi ? Biz Müslüman diye destekledik " cevabı yeterli olmaz...
Herkes hangi tercihlerin hangi sebeple olduğunu çok iyi biliyor...
İsyan Ulaş Şahiner
Okur Takip Önerileri
Bir kilosu yüz lira olsa domatesin..
Fakirler yiyemese..
Seçimlerden önce otobüs camından patates uzatsalar alkışlayan kalabalığa
Ne iyi adamlar değil mi ?
İki patates de bana verdiler..
Çocuğuna bir takım elbise verip
Bir kapıda bekçi yapsalar sigortalı..
Dünya yansa önemi yok..
Bayramlarda gelse erzak poşeti..
Atıp imzayı alsan ..
Kırmızılı çocuğa bir tekme de sen atsan ekran karşısında
Terörist pezevengin ! ne işi var değil mi meydanlarda ?
Ara şimdi belki bulursun
Yitik bir ülkede gözyaşlarını akitacağin bir omzu...
pazar şiiri
Bana bir resim çiz diyorlar..
Ben resim çizemem ki..
Size bir resim anlatayım o vakit..
Trende giden bir adamım..
Tüm günün çilesini yük etmişim önüme
Bir kilo patates,biraz domates
Çocuğa çilek,
Az dolmalık biber..
Mamayı çantaya koydum..
Unutursam aç kalmasın yavrucak..
Koridorda orta yaşı aşmış bir adam yürüyor
Onun da yükü önde
Hayat Böyle İşte
iki bin iki senesinde geçirdiğim o ağır trafik kazası' nın ertesinde annem doktorların söylediğine uyup kendime geldiğimde elime sazımı vermiş..
Ben şurayı hatırlıyorum ...Sazı bir türlü akord edemedim ve doğru dürüst de çalamadım..
Neredeyse kendisi perte çıkmak üzere olan ölümden dönmüş bir adamın sazı akord edememesi ile birlikte yaşadığı stres nasıl açıklanabilir ?
Olsun ben yine çalayım haline vardığımda ise dilimden düşen şarkıya bakar mısınız ?
"Erir içim usul usul kan gider..."
İnsanoğlu nasıl iğreti bir hayat yaşıyor...
İnsan kendini nerelerde hangi emek süreçleri ile topluyor...Yeni dünya ise yalnızca sonuçlara odaklanmış...
Bakmayın şirketlerin süreç yönetimleri yaptıklarına ..O onlar için vazgeçilmez olan olsa da sizin süreçleriniz kimseyi ilgilendirmiyor..
Varsa yoksa sonuç...
Etrafınıza bir bakın ne çok sonuç odaklı var ve sizden kan giderken ne az insanı alakadar ediyor...
Şair
Gece biri geçmiş...
Gözlerim yaşardı birden bire...
Yaşlandığımdan deģil elbet..
Aklıma düştü birden
Nasıl öldürdüler Arkadaşı diye..
Sonra şiirlerini açtım tekrar..
Charles chaplin bir savaşta yitik sakallı
Göğü kucaklayıp getirdi yine bana..
"Yatmadan önce biraz nefes alıyım baba " diyor oğlum..
Odasına geçiyor tek başına yaşı yedi..
Kalkınma naraları atarlarken
Ali ismail de nasıl "vurmayın öldüm" dediydi?
Bedava bir tas kumanya için deprem çadırlarına yığılıyor evsizler..
Damat bir şarkı tutturmuş
"Bugün dünden güzel" diye.."Bugün dünden güzel " diye
Göğü kucaklayıp uyanıyorum inatla her sabah..
Bu kaderi değiştirelim diye...
İsyan Ulaş Şahiner
"Yatmadan önce yüz fırça darbesinde " geçen bir cümleyi " bir ömür nasıl yaşanır " diye alıntılayınca bu sitenin adının neden 1000k olduğunu anladım
..Hayy bin kunduzz...
Ben sokrates eflatun hegel şarap içiyoruz şahin tepesinde...Rahatım.o sıralar ...Şarabı mezeyi herbişeyi ben alıyorum...
Bir baktım Karl Marx... Ulaş abi ulaş abi
..
Ne var abim ? Dedim..
"Abi bu makinalaşmayla birlikte gizlenen akümüle olmuş artı değerin gizlenmesini izah edemiyorum" dedi..
Sen rahat ol Karl dedim..
Senin bu ulaş abin varken dedim bu kapitalist sermayedarların a.s benim boynumun borcu olsun dedim...
Abi o zaman bizim arkadaşlar var pariste komünü kuruyoruz o zaman dedi..
Kur aslanim dedim kur...
Neyse bi gün champs elyses deyim tank sesleri top sesleri..
Bi baktm üc tane asi
Ulaş abi ulaş abi
Ne var sınıf kardeşim dedim...
Ulaş abi Marks öldü
Ne Marks öldü mü ?
Olamaz olamaz ölse de das kapital cilt cilt sıra sıra ortada..
Az okuyun lan okuyun yaşlı moruklar anlayın faşizanı..
Bu memlekete ne lazım.görün..
Bir tane arabaya biniyom diye de düüt düt yapmayın..
Sanki bana x6 aldınız...
Deniz ve Rüzgara dair..
Baba ne çabuk geçti yıllar..
Ben bıdılıktım kafam göğsünde uyurdum geceleri..
Şimdi oğlum uyuyor göğsümün üzerinde...
Ne biçimde piç etmişiz hayatı bakıyorum da..
Bir de bu perspektiften yazar mısın elif hanım ?
Babayı ve piçleri ?
Güzelleşsin diye dünya
Ömrünü bir yudumda içenlere
Bok yoluna gitmişler
diye bakıyorsa şu çürük
Ben nasıl
Yeni bir ayın başındaydık...Genç mühendisler fabrika nın içinde sanki kendi işyerimizden de öteymişcesine gece yarılarına kadar çalışıyorduk..Bir keresinde patron yalnızken " sen bu fabrika' nın geleceğisin " demişti bana ya, o günden beri canım dişimdeydi..
Ta ki kazaya kadar... Ìş esnasında geçirdiğim kaza herşeyi ortaya
Ellerine kılıç bulup tencere kapağını kalkan ettiler...Dar salonlarındaki yegane eğlence aracı televizyon kutusu' nun karşısında Diriliş Ertuğrul ! at sırtında kılıç sallarken bunlar da salonda salladılar kılıcı..
Oysa ki gün ağardığında kanı beş para etmez bir para babasının asgari ücretli kölesi oldukları pek muhtemel..
Altı yüzyıl yaşadıkları tarihin ne kadarını biliyorlar ? Diye düşündüm.."Osmanlî zamanında Türkler neredeyse adam sayılmıyormuş "desem ne diyecekler?
Kendi kısa tarihlerinde bir Yaşar Kemalden haberleri var mı ki ?
Orhan Pamuģu daha bundan birkaç yıl önce hiç okumadıkları halde linçe kalkmadılar mı?
Nazım bu ülkede " vatan haini" sayılmadı mı ?
Ne acı bir haldir bu ?
Yaşanan onca derdin ve kederin arkasındaki gerçekliği farketmek bugünün en büyük zaruretlerinden..
Masumdur çocuklar
Acıyla körelttim ahhh...
Bir bıçaktı ömrüm..
Keskin yanıydı gençliğim..
Deli akarken kanım
Gövdesini incelttim..
Boğazımda düğümlenen suskunluk..
Bir kadína seslenir gibi..
Kayıp bir ülke ' nin
yitik çocukları
her sabah güzel günlere inanarak döküldük yollara..
Açlığı bastıran ucuz puaçada tokluk
Serviste uyuyan güzel kızda sevda..
Bedavaya yazılmış şiirlerle geçmiş gitmiş koca gençlik..
Kimine yabancı bir dil gibiydi " sevmek"
kimine etrafa satılan caka..
Yoktu ki bir turnosol kağıdı
Niyeti
Yeni Bir Şarkı
Çocuğunu " gücün" büyütenler çağından geçtik biz...
El örgüsü pantolonların dizlerinde çimen yeşili..
Evdeki nizah sonrası elde çitilerlerdi..
Radyoda maç keyfini gördûk dönüşümlû..
Gurbetçilerin ellerinde rengarenk boya kalemleri..
Fırıncılar pedallı arabalarda bırakırdı ekmeği..
Kokuları kendilerinden önce
Yaşamak tutkusu
Şiirler kitaplarda dirildi
Diyorlar ki "Sev bakalım delikanlım"
Oysa yaşlanmışım farkındalar mı ?
Sanmam..
Ürkek bir çocuģun dünyasını kurmaya adamışım gövdemi...
şairler kitaplarda dirildi..
inatla diyorlar ki " kafanda yıldızlı geceler varsa kaçış yok seveceksin"
Bense bir bebeğin serçe telaşında doğuyorum yeniden..
Yeniden mi şairleşiyorum ne?
Yeniden mi deli akıyor damarımda kan?
Umutla suluyorum güzel günlere olan inancımı..
İsyan Ulaş Şahiner
Ben sana bir dünya yazıyorum çocuģum..
Ben sana bir dünya yazıyorum çocuğum..
O dünyada ne açlık,ne zulüm,ne bir başkası için ölüm...
Gürül gürül akıyor tertemiz sular..
İnce belli kızlar şıkır şıkır yürüyor deniz kenarında
Ne çöp tenekelerine dalışan çocuklar
Ne top mermilerinde parçalanmış canlar
Ben sana yeni bir dünya yazıyorum çocuğum...
Gülmek hepinize çok yakışıyor çünkü...
Düşünsene ,
cıvıl cıvıl parklar bahçeler
O dünyada ne haksızlık, ne adaletsizlik, ne acı..
Şırıl şırıl şırıldıyor tertemiz sular..
Gürbüz delikanlılar keyifle dolaşıyor sokaklarında..
Ben sana bir dünya yazıyorum çocuğum...
Sen daha iyisini yaz ,daha iyisini yaşa ..hakkın
İsyan Ulaş Şahiner..
Sen kendine bir şarkı seç.
Bense seyredeyim renkli akvaryumda balıkları..
Çift taraflı bir çekimdir sevmek..
Sen öyle bir bak.
Kolay olsun tüm sıkıntılara direnmek..
Attım tüm kısa çöpleri balkondan aşağı..
Olsun, sen " kazandım " de çığlık at..
Ben kaybetmeye razıyım...
İsyan Ulaş Şahiner..