ulaş günel

724 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
51 günde okudu
baklava olamamış bakla
okuduğum bu eşsiz serüvenin kirletildiğini görüp yazma isteği doğdu umarım görenler için uyanış olur. Her gece yarısına doğru dolanıyorum instagram çöplüğünde 20 dakika bakıp çıkıyorum, neyse hikaye izlerken araya çörek otu misali reklam serpiştirirler bilirsiniz; tabi kim ne ile daha çok etkileşim içindeyse en çok onu çıkartıyorlar karşısına. Oğuz Atay adı altında bir düz fonta yazılı söz gördüm biraz büyük olduğundan doğal olarak dikkatimi çekti 4 kitabını da okumuş biri olarak. ''Bu hangi kitabı la ?'' oldum tabi. 2 gün aralıklı da olsa hemen hemen tüm sitelere baktım var mı böyle bir alıntısı diye eee sonuç "cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan; acıtır, konuşsan; kanatır." alıntı tam olarak böyle denk gelmişsinizdir okuruysanız eğer çünkü neden mi gördüğüm her cümlenin altına Oğuz Atay yazılmış :D kaynak? kitap? Oğlum manyak mısınız lan siz amacınız ne sizin virüs gibi yayılmış bir çok yerde buradakilerden (1000k) biraz olsun umutluydum burada da yapılmış aynı salaklık, kitap yok, sayfa yok ee doğal olarak yayınevi de yok. Kim söylemiş bu sözü bakkal Sinan abi mi ? Yapılan bu saçmalıklar bu sözlerle sınırlı değil veya yazarla birçok yazarın bu şekilde alıntısını görmek mümkün. Taktik şu aynı şeyleri facebook'ta mevlanaya, ağır abilerin mekan sözlerini de Nejat Jobs abiye de yapıyorlardı. Bir şeyin doğru sayılabilmesi için altına tanıdık isim yazmak şaşalı oluyor. Vallahi komik, nasıl kör bir toplum yetişiyor. yazık.... Kimsiniz lan siz :D ha? Nilgün bodur okuyucusu musunuz. Orhan yamuk mu etkiledi sizi :) bu kitap onlarınkine benzemiyor uzak durun.
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202062,1bin okunma
Reklam
476 syf.
5/10 puan verdi
·
11 günde okudu
haşlamalık patates
gerek dili, gerek ise olay örgüsü bir türlü beni kitaba bağlayamamakla beraber çok zaman sıkılmama neden oldu. anlayamadığım nokta ise kitabın bu kadar abartılmış olmasıdır. sözde 'edebiyat bekçileri' kendini avuturcasına aslında nedenini hiç de bilmedikleri halde; olsun sonuçta nobel ödülü almış (bir araştır bakıyim senin tarihin hakkında neler sıkmış) şeklinde duyar kasmalarına hiç de gerek yok. neymiş efendim kişiliğine değil de karakterine bakmamız gerekiyormuş acaba o kalem kimden çıkıyor bunu düşünemeyecek kadar kıt olmayın. doğruları söylemekten aciz davranmayın. yorumları okuduğum zaman aldığım izlenim ya nötr ya da beğendiklerini söyleme şeklinde. çıkıp da sıkıcı demeye çekinenler olmuş. neymiş efendim cümle sanatını konuşturmuş :) olum bu kadar milletin gözüne gireceğim diye yapay davranmayın be, kendi fikirleriniz olsun sırf o beğenmiş diye dur o zaman bende beğenmeliyim tarzında yaklaşmayın olaya. vicdanınız gerçekten rahatlıyor mu bu şekilde ? şunu da belirtmekte fayda varki başlarda söylediğim nobel olayının gerçek yüzünü kitabı okuduktan epey uzun bir süre sonra öğrendim. önyargılı bir andaval olarak yazmıyorum bu yorumu yani. be smart.
Kara Kitap
Kara KitapOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20229,1bin okunma