Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
“ Aşka ömür biçilmez! Süre biçilen yerde ise aşk yoktur. Sorunuz karşı cinse duyulan sevginin yoğunlaşmış biçimi olarak aşkla sınırlı. Oysa aşk olgusu bunun üstünde bir varoluş, bir kültür meselesidir. Kısaca, hangi kültürü taşıyorsanız, o kültürün "aşk” olgusunu yaşarsınız... Bu halkın Ferhat ile Şirin'i, Leyla ile Mecnun'u, Mem u Zin'i vardır.Ve halkın yaşattığı bu destanlarda, bu kültürde aşkın ne süresi vardır ne de sonu.Bu, kadın ve erkeğin birbirini sevmesindeki niteliktir, düzeydir. Bu nitelik aşktır... Marks'ın dediği gibi; “burjuvazi gölgesini satamadığı ağacı keser”. Burjuvazinin dünyasında Ferhat ve Şirinlerin sevda ağaçları tüketim kültürünün balta darbelerine maruz kalır. Aşk bir varoluş biçimidir derken, aşkı karşı cinslerin ilişkisi anlamında daraltamayız. Aşk hali ya da aşıklık; hayata, halka, insanlara, doğaya, kavgaya ve bir insana… kısaca seni vareden her şeye insan olmanın erdemiyle yaklaşabilmektir. Bu hali kişiliğe dönüştürmüş onurlu bir insanın karşı cinsle sevgiye, güvene, paylaşmaya, sadakate ve sonsuzluğa dayalı kuracağı karşılıklı ilişki de elbette aşka tekabül eder. Bugün insanlarımızın kafasına aşkın ömrü şu kadar gündür, aydır, yıldır teranelerini sokanların hayatına bakın. Burjuvazinin allayıp pulladığı Televole ilişkilere bakın. Küçük-burjuva aydın, sanat takımının yaşadığı alçalmaya bakın. Bu kesimlerin hiçbiri gerçek aşkı, sevgiyi, bağlılığı, mutluluğu yaşamamıştır, bilmezler. Onlar aldatmayı yaşar, onu yazarlar, köpekleşirler ve bu matah bir şeymiş gibi köpekleşmelerine “aşk” adı verirler...."
Van vilâyeti, Ermenilik cereyanını ve ruhunu anlamak için en çok tetkike değer bir bölgedir. Burada, Ermeni komitelerinin güttükleri gaye ve komitelerin durumu bütün açıklığı ile göze çarpar. Başka vilâyetlerdeki gizli kalan hazırlıklar ve komplolar, burada çok açık olarak görülür. Ermeniler tarafından gerek Van ve gerek Bitlis, kendilerinin nüfusça en kalabalık oldukları, Müslüman halka oranla çoğunluk teşkil ettikleri bölgeler olarak gösteriliyordu. Hemen şunu söyleyelim ki, bu iddia, tamamen gerçeğe aykırıdır. Aslında Van merkez ve Hakkâri sancaklarından teşekkül eden Van vilâyetinin Hakkâri bölümü, yüzde seksen Müslümanlar ile meskûn olduğu gibi, Van'mn diğer kazalarında Müslümanlar her zaman Ermeniler'e oranla büyük bir çoğunluk teşkil etmişlerdir. Komitelerce, bu bölgede daimi bir huzursuzluğun olduğunu her tarafa yaymak gerekiyordu. Çünkü maksatlarına, ancak bu şekilde kavuşacaklarını, yıllardan beri arkasından koştukları yabancı müdahalesini ve neticesinde muhtariyeti, bu vesile ile elde edebileceklerini ümit ediyorlardı.
Sayfa 13 - Azerbaycan Kültür Derneği YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Reklam
" Niye biz çok yoksuluz da O villalardakiler çok zengin."
Ve zaten devrimi kadınlar doğurur Siz yazın bi tarafınıza bunu.
Reklam
Umudun rengidir
Bir güzeldir senin o gözlerin Ki hayali değer cihan cinsinden Rengini ilk biz bilmişiz
...Haberin var mı taş duvar Demir kapı, kör pencere, Yastığım, ranzam, zincirim Uğruna ölümlere gidip geldiğim, Zulamdaki mahzun resim, Haberin var mı? Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş Karanfil kokuyor cigaram Dağlarına bahar gelmiş memleketimin... Ahmed Arif
Berfin bir isyanın çiçeğidir artık
Bütün kelimeleri toplasa da katiller Anlatamazlar Berfin'e babasını niye vurduklarını
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.