Çinli yazar Yan Lianke, gençlik yıllarında üniversiteye gitmek yerine orduya katılmış ve yazar olmaya da bu zamanlarda karar vermiş. Ordu görevi sırasında yazdığı eserlerinde askeri izler varken, sivil hayata geçtikten sonra yazdığı roman ve öykülerinde Çin kırsal yaşamını konu almış. Kendisi Çin Hükümeti tarafından yasaklanan yazarlardan birisiymiş bu arada.
Kitabımız Balou Sıradağları’nda yaşayan ihtiyar bir adam ve köpeğinin korkunç kuraklıkla mücadelesini anlatıyor. Balou’da öyle bir kuraklık oluyor ki İhtiyar ve köpeği Kör dışında tek bir canlı kalmayıncaya kadar köyden herkes göç ediyor. Yiyecek tek bir lokma yemek hatta bir tohum dahi kalmıyor. İhtiyar’ın umudu ise tarlasında küçücük bir filiz veren mısırın büyümesi ve sonraki yıl için tohumluk olması. Kitabın aslında her noktasında umudun izlerini görüyoruz. İhtiyar’ın Kör’le beraber hayatta kalma umudu, mısırı büyütebilme umudu, yemek ve su bulabilme umudu, öleceklerse bile bir gün olsun fazla yaşabilme umudu…
Aynı zamanda Kör ve İhtiyar’ın dostluğu, mücadelesi de insanı etkiliyor. Akıcı ve kısa olmasına rağmen fazlasıyla sarsıcı bir kısa roman. Gerçekçilik de çok üst düzey, İhtiyar’ın duygularını kendi duydularımmış gibi anlayabildim ve yaptıklarını sanki karşımda yapıyormuş da ben onu izliyormuşum gibi okudum.
Tavsiyemdir .