"Ah hafıza, huzurumun baş düşmansın" diyor Cervantes.
Iyi bir hafızanın, bazı geceler cana kastettiğini herkes bilmez.
Hatırlamak lanettir,
Unutamamak felaket.
Sen bilemezsin, paslı hançerdir yalnızlık
Gelir, en can alacak yerimden vurur
Sen bilemezsin, gecenin en uzak bir saatinde
Bir böcek nasıl girer beynime, kımıldar durur
Sen bilemezsin, çaresizlik nasıl boğar insanı
Yaşamak bir yerde nasıl çekilmez olur
Tutunacak bir dal aramaktan, koşmaktan, özlemekten;
El yorulur, ayak yorulur, yürek yorulur
Sen bilemezsin bu türlüsünü ölümün
Bilemezsin, bir tek kibritin cılız aleviyle
Benzine bulanmış bir insan nasıl tutuşur
Bu belki sevmektir bir yerde, belki unutamamak
Bu, kişinin içinde eriyip, yok olmasıdır
Bilmesen de anlamaya çalış biraz, ne olur.
bilmek ne acı hiçbir şeyin dönmeyeceğini
çözülmesi ümitlerin gerçekte yumak yumak
dönmek o paslı çivilerinde hatıraların
ve unutamamak, hiçbir şeyi unutamamak
“Ah hafıza, ruhumun baş düşmanısın.” Diyor, Cervantes. İyi bir hafızanın bazı geceler cana kastettiğini herkes bilmez. Hatırlamak lanettir, unutamamak felaket…