Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.9
DOĞDUM. KIZDIM. / AYŞE KULİN
Ayşe Kulin okumayı sevdiğim için arkadaşımın yılbaşı hediyesi olarak gönderdiği kitabı okudum. Yorumu da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için şimdi paylaşıyorum. Everest Açıkhava serisinden yayınlanan kitapta; kadına şiddet, yoksulluk, sınıf farkları gibi sosyal içerikli dört öykü ve bir şiir yer almakta. İlk sayfada
Bazı kitapları bazı şarkılarla özdeşleştiririz. Bu kitabın da şarkısı Sezen Aksunun “Ünzile” si. Kitabı tek cümleyle özetlersek: Ne çok acı var. Evet acının ve hüznün kitabı. Tamamlanmayan aşklara, gerçekleşmemiş hayallere, çocuk gelinlere, bastırılmış mutluluklara ve tüm orta doğu kadınlarına… Her orta doğulu kadın bir Firdevs’tir, Ünzile’dir.
Sağlıklı cinsel yaşam için..
Sağlıklı, doğru bir cinsel yaşam için ve daha huzurlu, daha mutlu bir aile hayatı için her kızın ve erkeğin evlenmeden önce okuması gereken bir kitap...
İzzetimizi ,iffetimizi neslimizi korumak için okumalı ve okutmalıyız.
Cinsel sapkınlıkların çok yaygın olduğu yayınlarla sanal dünyayla ve daha pek çok vasıta ile normalleştirilmeye çalışıldığı bir çağda yaşıyoruz.Neslini ,izzetini ,iffetini koruma endişesi taşıyan her müslümanın okuması gereken bir kitap.Bizler müslüman olarak doğru kaynaklardan araştıratak anlamak ve anlatmak zorundayız cinselliği.Evlilik içinde kaybettiğimiz mücadelesi vermedigimiz herşey maddi ve manevi ziyan olarak bizlere dönüyor..Mahremiyet şuuru kazandırılmamış,cinselliği pornolardan öğrenmiş mutsuz tatminsiz bir nesil yetişiyor. Ünzile hanımın alanında uzman biri olmanın yanında müslümanların akıbeti ne olacak kaygısı taşıyarak bu kitabı yazmış olduğunu kitabı okuyanlar anlayacaktır. Son derece açık ve net bir şekilde bir anlatımı var .Evli bekar okuyun ve okutturun vesselam .
Siyam - Kış Güneşi
Hepinize tekrardan merhabalar,
Bugünkü incelememiz Siyam - Kış Güneş’i için olacak. Siyam’ı ilk olarak Wattpad’te okumuş bir insan olarak kitap olması çok mutlu etti beni. İlk okuduğum zamanlarda da çok beğendiğim bir kurgusu olmuştu. Beyza’nın kitapları beni olduğum dünyadan, yoğunluğumdan, yorgunluğumdan uzaklaştırıyor o yüzden kalemini ve kurgularını seviyorum. Kitap hakkında bir özet geçmeyeceğim bu sitede bunu inceleyen bir sürü insan var zaten. Kendi düşüncelerime gelecek olursak. Karaca’ya cidden çok üzülüyorum. Hayatında kimi kimsesi yok. Abisinin ölümünden sonra da Kunt hayatına giriyor ve abisinin ölümünü araştırmaya başlıyorlar. İlk kitap daha durağan ilerleyen çok fazla kafada soru işareti bırakan türdendi. Kunt ve Karaca’yı çok seviyorum. Efes’i daha çok seviyorum ama kitabın o soluk ve boğuk havasına biraz da olsa enerji ve neşe katıyor. Kitabın sonu beni çok üzen bir son oldu. İlk okuduğumda da zarıl zarıl ağlamıştım. Yine ağladım.. ‘’Ünzile kaç koyun ediyor.’’
Serinin diğer kitaplarını bekliyorum acilen ikincisine zaten şu an başladım umarım çok uzun sürmeden hemen çıkarlar.
"Burada ahlakın özelliği var, kadınlara ve kızlara uygulanıyor." (S.114)
Souad, Batı Şeria'da 17 yaşına kadar yaşamış bir kadındır. Sezen Aksu'nun Ünzile'de söylediği gibi köyünün çitlerinde Dünya'nın bittiğini zanneden, okula gönderilmemiş, kendini Müslüman olarak tanımlayan bir toplumda yaşamasına rağmen Kuran diye bir kitabın varlığından dahi haberdar olmayacak kadar cahil yetiştirilmis. Komşu oğlunun kendisiyle evlenerek "özgürlüğüne" kavuşacağına inanır, evlenme vaadiyle kendini ona teslim eder ama hamile kalınca terk edilir. Köyün töreleri bellidir; Souad'ın katli gerekir. Eniştesi, Souad çamaşır yıkarken başından aşağı benzin döker ve kibriti çakar. Bu kadar kolaydır işte. Çünkü ahlak bir tek kadınlar ve kızlar için vardır.
Souad namus cinayeti teşebbüsünden kurtulabilmiş az sayıdaki kadından biridir. Yaşadıklarının hayal ya da kurgu değil salt gercek oldugunu duyurabilmek için bu kitabı yazmıştır. Bence namus cinayeti, töre, tecavüz gibi trajik olaylari duymak başka, bunu yaşayanları canlı kanlı karşınızdayken dinlemek bambaşka bir olay. Kitap ise bu iki duygunun arasinda bir yerde kalıyor. Acı tarafı, bu kadar satılıp okunmuş bu kitapta Türkiye'de de benzer örneklerin oldugu söyleminin 2-3 yerde geçmesi ve bunun gerçek olması
Kurgusu oldukça akıcı, yaşanılan olayların trajikliginden dolayi okuru yer yer zorlayan, boğazınızda düğüm oluşturacak bir kitaptı. İlgilisine tavsiyemdir.
Çok sevimli bir kitap bu. Küçük bir kız çocuğunun gazeteyi karıştırırken karşısına çıkan dünya liderleri fotoğrafına şaşırması ve sorgulaması ile başlıyor. Hepsi üniformalı, birbirine benzeyen sekiz adam!!! Bu işler hep böyle miydi diye sorgulamaya başlayan Ebba kadın mücadelesinin tarihini öğreniyor. Çocuklarla okuyup konuşmak keyifli olur
"Kadın oldukları için öldürülmüş tüm o Kadınlara" genelde kitapların başlarında, anneye, babaya, kardeşe, eşe dosta ithaf yazıları olur, onlara adanır kitaplar. Hakan Günday bu kitabını, yaşama hakkı daha doğarken elinden alınmış, sevmediği, ayrılmak istediği, gözünün üzerinde kaşı olduğu, yani kadın olduğu için öldürülen tüm kadınlara ithaf etmiş, büyüksün Günay...
.
Yazarın çoğu kitabını okumuş biri olarak söylüyorum, beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Özlemişim dilinin sertliğini, o sertlikle aman birilerini yaralarım, kızdırırım birilerini kaygılarını gütmeden, tüm toplumun kanayan yaralarına kanıtırcasına parmağını basmış...
.
Dünya üzerindeki göçmen sorunlarına( haliyle Türkiye- Sınırında başlıyor hikaye), devletler bünyesindeki yardım kuruluşları olsun ya da STK' lar olsun, masum insanların yardım paralarına nasıl çöktüklerine ve Ünzile'nin hala ve hala kaç koyun ettiğine cesurca yaklaşıyor...
.
Ben çok severim Hakan Günday'ı, senaryo yazsa soluksuz izlerim, kitap yazsa hepsini okurum...Sizlere de kesinlikle tavsiye ediyorum, olur da beğenmezseniz paranızın yarısı benden iade:)
Herkese selammm. Bugün size gerçek hayatta da benzerlerine hatta aynılarına rastladığımız bir kitapla geldim. Issız Kadınlar Sokağı. Rastgele aldığım bir kitaptı ama iyi ki dedirtti. Kitap; taciz, tecavüz ve şiddet mağduru 20 kadının hikayesini barındırıyor. 20 farklı acı. Diğer bir tabirle 20 farklı gerçek.
Kitaptaki hikayelerin hepsi tek
496 syf.
·
Puan vermedi
Siyam, bir karış demek. Her şeye rağmen aralarında bir karış mesafe olacağına söz veren Kunt ve Karaca.
Kitabı okuduğumuz da, Sezen Aksu'dan Aykırı Çiçek şarkısı ve Ünzile şarkısı kulağınıza bir farklı gelebilir. Anlamlı gelebilir.
Şimdi gelelim kitabımızın konusuna...
Tıp fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Karaca, öğrenim gördüğü hastaneye gelen çağrı ile yıllar önce evi terk etmiş abisinin boks müsabakasına gittiğinde pek de rayında olmayan hayatının tamamen rayından çıkacağından bihaberdi. Seçimler yapıldı. Kararlar verildi. Gece sona erdi. Boğucu sabahlar başladı... Ardından ona bir seçim şansı verildi; Ya ölenin gittiğini kabullenecek ve yasını sessizce, hayatına kaldığı yerden devam ederek tutacaktı ya da düşmanla işbirliği yapacak ve gerçekleri tırnaklarıyla kazıyacaktı geçmişin tozlu duvarlarından.
Bir şüphenin peşinden...
İlk 10 sayfasına aldırmadan okumaya devam edin derim...
Toplumun içinde bazen gizlenen bazense apaçık ortada olan gözümüzü kapattığımiz her kadını hatta belki seni anlatıyor kesinlike kurgu olduğuna inanmıyorum orası ayrı bazı kadınlar kurtulup Issız Kadınlar sokağına gidebilirken bazılarının hazin sonu çok aşikar...
İçerisinde #ünzile bile var
Ben en çok Namusumu Temizledim'de ağladım en çok diyorum çünkü artık alışkanlıkmış gibi duyduğumuz şeyler okuyunca mi neden bilmiyorum beni çok etkiledi