Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Üzeyir Yazıcı

Üzeyir Yazıcı
@uzeyiryzc
Sıkı Okur
ʏᴀꜱᴀɴᴀᴄᴀᴋ ɢᴜɴʟᴇʀ... ᴏᴋᴜɴᴀᴄᴀᴋ ᴋɪᴛᴀᴘʟᴀʀ... ' öɴce ѕιz αтeş edιɴ мöѕyö вυrjυvαzι.
Öldükten Sonra
Diyecekler ki arkamdan Ben öldükten sonra O, yalnız şiir yazardı Ve yağmurlu gecelerde Elleri cebinde gezerdi Yazık diyecek Hatıra defterimi okuyan Ne talihsiz adammış İmanı gevremiş parasızlıktan
Muzaffer Tayyip Uslu
Muzaffer Tayyip Uslu
Reklam
“Bir insanın en ağır yükü, gerçekleştiremediği potansiyelidir.”
Charles M. Schulz
Charles M. Schulz
Hər kəs sənə ulduz deyə, Özüm sənə ay demişəm.
Muhammed Hüseyin Şehriyar
Muhammed Hüseyin Şehriyar

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“tal'at tabutu önünde”
alnındaki ter, bir vatanın döktüğü terken, nabzındaki kan belki de bir nesle yeterken, en sonra, şu torba kemik sen misin? anlat! biz dipdiri verdik seni bir devlete tal'at! takriben adamlık sana yetmezdi, tamamdın, sen kitle adam, millet adam, bayrak adamdın. en sevdiğin insan senin, çıplak olandı; şanlar, senin ölçünle palavraydı, yalandı. insanların insanlara verdikleri şanlar, göğsünde kalır, kalbine girmezdi nişanlar. asla derileşmezdi vezir esvabı sende sen zorla büyüktün, ne kadar istemesen de… en sonra eğildinse de kurşunla eğildin, altınlar akarken de züğürt ölmeyi bildin. neymiş sana heykel? ne demekmiş sana türbe? arkanda kalan tertemiz ismin yetişir be!
sevinç düzeyi ve başarı durumu
Olimpiyatlarda bronz madalya kazananlar, gümüş kazananlardan daha çok seviniyormuş. Olimpiyat Madalyalıların Akla Aykırı Düşüncesi ve Hoşnutluğu başlıklı, 1995'te yapılan bir araştırmanın sonucu bu. Niye böyle? Gümüş madalyanın, bronzdan daha üstün olduğu açık değil mi? Üçüncüler, ikincilerden nasıl ve niçin daha çok seviniyor? Çünkü bronz kazanan, galibiyet kürsüsüne yaklaşamayan çok sayıda sporcuyu geride bıraktığını görürken gümüş kazanan, altın madalyayı yalnızca bir adım farkla kaçırdığına hayıflanıyor.
Reklam
"Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk'ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! .. Bu belli. Fakat zekânı unut! .. Daima çalışkan ol..."
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
Alışkanlıkların zincirleri; önce duyulmayacak kadar hafif, sonra kırılamayacak kadar güçlü olur.
Eti geçti, duydun mu? Bıçak kemikte. Duymadınsa duy artık behey Allah’ın kulu, bıçak kemikte. Duy da silkin n’olursun
Rositzke ismini duydunuz mu, bilmiyorum. 1988'de yazdığı kitabında şöyle der: "Yaşadığımız dünya, ahlakı olmayan bir dünya. Bu dünya, çok güç ve az güç, fazla mal ve az mal, fazla güvenlik ve az güvenlik dünyasıdır, savaşın Nirvana ahlaksızlık olduğu bir dünya... Emperyalist milletler, kaçınılmaz olarak şu deyişle kendilerini ele verirler: "Kötü olmak ölmekten daha iyidir." Bu dünyada emperyalizmin dış politikası, pragmatik olmuştur ve böyle devam edecektir."
Zamanı gerektiği gibi kullanamadığımız için yaşam bizi yoruyor. Öyle ki zamanında dile getirilemeyen her söz, yapılamayan her davranış ve vakti geldiğinde hareket etmeyen her tren yoruyor bizi. Acaba her söz zamanında dile getirilse her şey zamanında yapılsa trenler zamanında yol alsa yine de yorar mıydı yaşam bizi? Zaman geçtikçe mi anlıyoruz bunu yoksa anlamaya başladıkça mi yoruluyoruz? Yoruldukça coşkumuzu kaybedip durağanlaşıyor muyuz?
Reklam
Yalnızca ölülerle tembeller yanlış yapmaz. Çünkü onlar hiçbir şey yapmaz. Tembeller de ölüler gibi, yaşam yürüyüşünün dışındadırlar. Yaşadığımızı düşünüyorsak yanlış yapmaktan korkmanın yararı yok. Hiçbir insan yanlışlıkların etki alanı dışında değildir ama iyi şeyler yaparken en az hata yapmak isteyenler, hataların en iyi öğretmenler olduğunu asla unutmazlar.
Neyi yapmadan duramıyorsan onu yap. İsterse hiç önemi olmasın, nefes al, seyret, düşün!
Johann Wolfgang Von Goethe
Johann Wolfgang Von Goethe
Bir sürü kör, bir tek görene eşit olmayacağı gibi, bir yığın aptal da bir tek akıllıya eşit olamaz.
Giordano Bruno
Giordano Bruno
Montesquieu'ye göre hükümet, bir yurttaşın diğerini korkutmayacağı bir ortam hazırlamadıkça huzuru sağlayamaz. Oysa korkuların en büyüğü, bir yurttaşın hükümetten çekinmesidir. Bu korkuyu gidermek ancak devlet içinde yasama gücüyle yürütme gücünü birbirinden ayırmakla olanaklıdır. Yasama gücünü elinde tutan güce, bir de yargılama yetkisi verilirse, dilediği gibi yasalar çıkarmasına, yurttaşların canıyla, özgürlüğüyle oynamasına engel olacak bir gücü ortadan kaldırmış oluruz. Yargılama gücüne bir de yürütme gücü eklenirse bu durumda yargıcı, kendi ellerimizle zorbalığa sürükleriz.
348 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.