Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ama Van Houten, insanların bıraktığı izler genellikle yara oluyor. Berbat bir alışveriş merkezi inşa ediyorsun veya askeri darbe yapıyorsun ya da rock yıldızı olmaya çalışıyorsun ve kendine, "Artık beni hatırlayacaklar," diyorsun fakat (a) seni hatırlamıyorlar ve (b) arkanda bıraktığın tek şey daha fazla yara oluyor. Darben diktatörlüğe dönüşüyor. Alışveriş merkezin lezyon haline geliyor.
Sayfa 315Kitabı okudu
Kimse ideal koşullar içerisinde büyümüyor; sanki ideal koşulların ne olduğunu biliyoruz.
Reklam
Böyle Van tasviri yok güzelim: :Benim hayalimdeki Van Gölü’nü bir bilsen … Karlı dağlarla çevrilmiştir. Sularına geceler indiği zaman ıssız kıyılarda kanatlı atlarıyla vahşi süvariler belirir. Sularında çamaşırlar yıkayan duru beyaz, ak akça, kara gözlü kızları vardır. İçilemeyen suları gibidir her şeyi. Tadına ancak seyirle varılır. İsmini bilmediğim bir rüzgar, geceleri bile kıyıları pırıl pırıl eden dalgacıklar yaratır. Van Gölü’nün martıları bağırdıkları zaman kadınlar hep erkek doğurur, kısraklar yavrular, inekler buzağılar. İnsanlar ancak Van Gölü durulduğu zaman ölebilir. Yalan söylüyorsun ihtiyar, sen Vanlısın. Tespihinden belli. Kehribar tespihinin şakırtısından anlıyorum. Neden Balıkesirliyim, diyorsun? Vanlısın yahu! Vanlısın sen!”
Köy Enstitüleri
Yurdumuzda aydınlığa karşı güçlü bir direnme vardır. Bunlar, ortaya Atatürk gibi güçlü adamlar çıkınca sinsi sinsi yatıp uyur görünse de, buldukları ilk fırsatta başlarını deliklerinden çıkarırlar. Anlattım: Halkevleri'ni, Halkodaları’nı öyle kolayca kapatıverdiler! Hele Köy Enstitüleri'ni... Rahmetli İsmail Hakkı Tonguç'u düşünüyorum. O büyük adama kan kusturdular. Sana köyler için öğretmen yetiştiren Köy Enstitüleri'nin nasıl kapatıldığını anlatayım, dinle bak! Doğuda, Van ilinde, köyler sahibi Kinyas Kartal Ağa ile batıda, Aydın ilinde, çiftlikler sahibi Adnan Menderes Ağa vardı. Bunlar seçimlerden önce gizlice anlaşıp birbirine söz verdi. Ağalar oyları Menderes'e küreyecek, Menderes bu yoldan iktidara gelecek. Başbakanlık koltuğuna oturur oturmaz Köy Enstitüleri'nin kapısına kara kilit asacak. Politikanin gücünü anlamak kimi zaman zordur. Türkiye geniş. Düşün, sizin Yunanistan’ın kaç katı? Ama en doğudaki ile en batıdaki il birleşiyor bak. Arada kaç il, kaç ağa var; listesini yapsan, aklın şaşar. Hepsi el ele verdi; temsilcilerini Büyük Millet Meclisi'ne oturttular. Adnan Menderes Ağa, Kinyas Kartal Ağa’nın dediğini yaptı. Kaldırın kolları; kaldırdılar. İndirin kolları; indirdiler. Tamam, kapattılar enstitüleri.
Sayfa 92 - Literatür
Britanya Empiristleri- Locke
Bu filozofların ilki İngiliz John Locke'tu. 1632'den 1704 dar yaşamıştı Locke. Ending, dan na 170 Concerning Human Understanding van insanın Anla say Consi Üzerine Bir Deneme 1690'da yayımlandı. Locke bu ma Ynde iki soruyu ele alır. Birincisi, insanların düşünce ve eserinde ilinin nereden geldiğini sorguvenci olarak da duyularımızın bize bildirdiği şeylere güvenip güvenemeyece ğimiz meselesiyle ilgilenir." "Ne projeymiş ama!" "Soruları teker teker ele alalım. Locke bütün düşünce ve tasavvurlarımızın bir zamanlar duyularımızda oluşmuş izlenimlerden kaynaklandığına, bunların bir yansımasından ibaret olduğuna inanmaktadır. Bir duyum edinmeden önce bilincimiz bir 'tabula rasa' gibidir, yani henüz üstüne bir şey yazılmamış bir levha." "Ha bak Latincesini söyleyince çok anlaşılır oldu." "Yani herhangi bir şeyi duyumsamadan önce bilincimiz, öğretmen sınıfa gelmeden önceki karatahta gibi bomboştur."
Sayfa 298 - Pan
Çok büyük zorluklarla karşılaşsanda karamsarlığa kapılma, sonunda herşey iyiye dönecektir.
Reklam
özellikle de resim yapma yeteneğinin doğuştan olduğu düşüncesi -peki, doğuştan olsun, ama herkesin sandığı gibi bir şey değil bu; insanın elini uzatıp yakalaması gerek kendi yeteneğini -ve bu yakalama işi oldukça zordur -yeteneğin kendiliğinden ortaya çıkmasını beklemek yanlış. Evet, içinde bir şeyler olacak elbet, ama milletin ileri sürdüğü gibi bir sey değil. Çalışmakla kusursuzluğa varılabilir: Insan resim yapa-yapa ressam olur. Biri ressam olmak istiyorsa, bu işten büyük zevk alıyorsa, senin duyumsadıklanını duyumsuyorsa, istediğini yapabilir. Ancak, dertler, sıkıntılar, düş kınklıkları da eksik olmayacak...
Sayfa 130Kitabı okudu
Yanan Ormanlarda Elli Gün
İstanbuldan Anadolu’ya giden trende benim kompartımanda beş kişi vardı. İki kardeş Van köylülerinden biri lise. öğrencisi idi. Diğer üç kişiden biri Mardinli idi.Mardinlinin tesbihleri,yenleri kıvrılmış kara ceketleri,ayaklarındaki lastik ayakkabıları, kederli,ihtiraslı gözleri,bilhassa ihtiraslı,insanın can evine işleyen gözleri başkalarında bulunmaz. Öteki ikisi Kayser’i idi.İkisi bir şeyler. mırıldanır gibiydi.Diğerleri gibi değillerdi.
Sayfa 9 - YkyKitabı okuyor
Ya kibirliyiz ya da ...
"Eğer yeni şeyler öğrenmiyor, gelişme göstermiyor ve fikirlerimizi değiştirmek için çaba sarf etmiyorsak ya inanılmaz derecede kirbirliyizdir ya da homojen ve dar bir sosyal grubun üyesiyizdir."
Her şeye rağmen, Van den Eden "Spinoza gibi bir dehanın arkasındaki adam" ol­masa da ya da Spinoza için Sokrates'in Plato için oynadığı rolü oynamasa da, Spinoza bu eski Cizvit'ten aldığı derslerden faz­lasıyla faydalanmış olmalıdır. Latince'nin yanında Van den Eden'den sağlam bir hümanist eğitim ile siyasi ve dini konu­lurda açık görüşlü olma meziyetini edindi.
Sayfa 174 - İletişim Yayınları
Reklam
Skandal ;)
(Ancak oyunlardan herkes aynı derecede zevk al­mıyordu. Kalvinist din adamları, oyundaki kadın rollerinin kadın kılığına girmiş erkekler yerine bizzat Van den Eden'in kadın ögrencileri tarafından aynanmasını skandal olarak kar­şıladı ve 1657 yılında oyunlan durdurmaya çalıştılar.)
Sayfa 168 - İletişim Yayınları
Van den Eden de, inancın kişisel bir mesele ol­duğunu ve hiçbir kurumun inanç üzerinde tekel kurmaması gerektigini savunuyordu. Gerçek dindarlık Tanrı ve komşu sevgisinden müteşekkildir; - Spinoza'nın Teolojik-Politik Ince­ leme'sinde ortaya koyacagı gibi "Kanun ve Peygamberlerin toplamı budur".Bu sevginin gösteriliş biçimi ya da kamusal alanda büründügü ibadet şekli bir şey ifade etmez, batıllıga kapı açar.
İletişim Yayınları
“Hüzün sonsuza tek sürecek…” (Van Gogh)
Kesên qurre xweperest û xwe ewk ewk diken îmana min ji van diçe!
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.