Hiç karşılaşmadığımız biri, bir gün gelip elindeki fidanı uzatarak "Bunu benim için tutar mısınız?" dese, biz de kabul etmiş bulunsak bu emaneti.
Bi koşu su içmeye gitse mesela. O fidanı tutarken üzerine titreriz, kırılmasın diye nazikçe tutar emanet olduğunu bilerek sahiplenir içten içe bi sevinç derin bi sorumluluk duyarız öyle değil mi?
İşte yaşamın içinde ki her şey böyle emanet. Yaradanın verdiği ve bir gün alacağı sımsıkı tutmamız ve tutunmamız gereken emanet, kısa ya da upuzun bir ömür. Vakit varken, henüz emanet alınmamışken gidip sarılmalı hayata ve sevdiklerimize sımsıkı...
Çünkü her masal;
Bir varmış, bir yokmuş değil mi! 🌱