bay devlet başkanı!
bay hükümet başkanı!
büyük millet meclisi'nin yeni üyeleri!
bir varmış, bir yokmuş, zamanın birinde bir ülke varmış..
evet, herhalde artık böyle, bir masal gibi başlamak gerekiyor.
hukukun içindeki mantığın dışına çıkıldığı bir yer ve dönem başka nasıl anlatılır?
Hani derler yA, yaşamak ve görmek gerek, bu zamana bağlı bir sorundur ve bazı şeyleri görmek nasip olmazsa eğer, bu sadece yeterince yaşamadığınızdan olacaktır.
Bir hikâye:
Geceleyin yürümekte olan bir adamın ayağı kaymış ve kayadan düşmüş. Orada çok derin bir uçurum olduğunu bilen adam yüzlerce metre düşmekten korktuğu için, kayanın üzerinde olan bir dala tutunmuş. Gecenin karanlığında dipsiz uçurumdan başka hiçbir şey göremiyormuş. Bağırmış, sadece kendi sesi yankılanmış; onu duyacak kimse yokmuş. Adamın bütün bir gece boyunca nasıl bir işkence yaşadığını tahmin edebilirsin. Her an ölümün soluğunu hissetmiş, elleri soğuyormuş, gücünü kaybediyormuş... gün ağarırken aşağıya bakıp gülmüş: uçurum falan yokmuş! Sadece on beş santim aşağıda bir kaya varmış. Bütün gece orada uyuyabilir, rahatça dinlenebilirmiş - kaya o kadar büyükmüş - ama bütün gecesi bir kabusa dönüşmüş.
Kendi deneyimimden yola çıkarak konuşuyorum: Korku on beş santimden daha derin değil. O dala tutunup hayatını bir kabusa çevirme ya da dalı bırakıp ayaklarının üzerinde durma arasındaki tercih tamamen sana kalmış. Korkacak bir şey yok!
Nedense bu topraklarda ne dikilse kuruyor, sulansa çürüyormuş. Bu topraklar hakikat sevmiyormuş. Ülkemize masal diyarı denmesi bundanmış. Ama bir masalcı edâsı da yokmuş. Masalı hakikat tavrı ile anlatmak varmış.
Olsa da bir, olmasa da nikâh, mihrap çiçekle dolmasa da, hiç bilmesek de gelinliğim nerden, tül duvak hiç olmasa da. Yediğin çanağa bakıp da kalma! At hemen, fırlat elinden! Aşk bir varmış, bir yokmuş, dön bak ki gitmiş elden.
"Erkekler kendilerinden daha akıllı kadın istemezler yanla rında. Sözlerini geçirmek için, kadınlardan üstün olmak isterler hep. Kadınları evlere kapatmak, başlarını bağlatmak filan da hep bununla ilgili, dinle imanla ilgisi yok, inan bana. Maksat kadınların üzerindeki baskıyı sürdüredurmak."
Bu dokuz kubbe vü şeş-sû içinde geldin ü gittin
Ne geldiğin kapı zahir ne gittiğin memer peyda
(Uçsuz bucaksız şu kâinat içinde geldin ve gittin ama ne geldiğin kapı görünür ne gittiğin. Bir varmış bir yokmuş...)