<<Sadece aslanların, geyiklerin ve otların bulunduğu bir ormanda aslan mı olmak isterdiniz, yoksa geyik mi>> diye sorsaydım ve dürüst cevaplasaydınız, neredeyse herkes <<aslan olurdum>> derdi. Neredeyse hiç kimse <<ot olurdum>> demezdi. Evrende, görmezden geldiğimiz, yenilmeye mahkûm geyik ve ot gerçeği de vardır. Aslanların eşitliği, geyiklerin eşitliği veya insanların eşitliği, evrenin yasasını değiştirebilir mi? Hayvanların hepsi eşit olamaz, bitkilerin hepsi de. Evrende bir eşitlik yoktur. Nihai üstünlük veya nihai alçaklık da yoktur. Evrende yalnızca bir döngü vardır. Dolayısıyla, üstünlükler ve alçaklıklar görecelidir.
Peki neden hayvanları yememeliyiz? Çünkü yerimiz maymunların, gorillerin, bonoboların ve şempanzelerin yanıdır. Darwin çoktan kanıtladığı halde, bir tür maymun olduğumuzu kabullenmekte zorlanıyoruz. Bizler kuyruksuz Afrika maymunlarıyız. Maymunumsuların doğal besinleri ise meyveler, yeşillikler, kabuklu meyveler ve tohumlardır.
Hadi Gel Uzaklara Gidelim / Batur Orkun
Hadi gel çok uzaklara gidelim. Adını bile söyleme bana. Kimliğini de alma yanına. Adımız “hayatım” olsun. Daha sonra daha güzel ve anlamlı kelimeler buluruz birbirimize. Sen bana “tapirim” dersin. Ben sana “koalam” derim. Ama uzaklarda deniz olsun. Ayın hilali düşsün önce yüzüne, sonra yüzünün yansıması suya…Gözlerimiz biraz ıslak olsun ama
Hukuk görecelidir, zamana ve döneme göre oynak bir değerdir.Vicdan, öyle değil.O, insanın tüm zaman ve dönemlerdeki yegâne demirbaşıdır.
Bazı aşklar görecelidir, bazıları da tutkulu. Her ne olursa olsun adı aşktır ve yaşanır. Önemli olan nedir biliyor musun? Sevgidir, sadakattir, güvendir.
Burcu Yılmaz // Pür-Hayal romanından...
Klasik tepki: "Sıraya geç kardeşim."
Neoklasik tepki: "Şeker kardeşiim sıraya geçiver."
Realist tepki: "Sıra var."
Sürrealist tepki: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay'da bak bir daha yapabiliyorlar mı?"
Romantik tepki: "Beyefendi galiba sırayı görmediniz."
Modern tepki: